"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/80 E., 2023/403 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/914 E., 2020/397 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının fiziksel, sözel, duygusal ve mali şiddetine maruz kaldığını, müvekkilinin yaşadıklarının üzüntüsü ile kurdeşen döktüğünü, ancak davacı tarafından hastaneye götürülmediğini, müvekkilinin yaşadıklarının etkisi ile canına dahi kıymak istediğini, bu nedenle hastaneye götürüldüğünü, davalı-davacının müvekkiline birçok kez küfür ve hakaret ettiğini,müvekkilinin yaşadığı şiddet nedeniyle depresyona girdiğini, erkeğin müvekkili ve eviyle ilgilenmediğini, eve para bırakmadığını, müvekkili hastaneye kaldırıldığında erkeğin ilgilenmek yerine oradan ayrılıp bir daha geri dönmediğini, o zamandan bu yana arayıp sormadığını, hemen akabinde müvekkilinin hamile olduğunun anlaşıldığını, erkeğin ailesince bebeğin alınmasının istendiğini, müvekkilinin depresyon ilacı kullanmak zorunda bulunmasına binaen erkeğin imzası ile kürtaj yapıldığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 1.600,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının tahsiline, nafakanın ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalıştığı iş yerinin yetkilileri ile görüşerek kadının'da da kendisi gibi özürlü kadrosunda işe başlamasını sağladığını, kadının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, bir süre sonra müşterek haneyi anne-babasının oturdukları Eyüp ilçesine taşınması ve işinden ayrılarak Eyüp'te bir işe girmesini müvekkilinden istediğini, isteği kabul edilmeyince huzursuzluk çıkarmaya başladığını, müvekkilinin işine zamanında gitmemesi için müvekkilini uyutmadığını, aşırı sinirli tavırlar gösterdiğini, 05.07.2018 tarihinde müvekkilinin çalıştığı iş yerine gelerek ustabaşına saldırıp kavga çıkardığını, müvekkilini toplum içerisinde küçük düşürdüğünü, kadının hastaneye götürüldüğünü belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, "Tarafların 10.10.2017 tarihinde evlendikleri, ortak çocuklarının bulunmadığı, her ne kadar erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmış ise de bu olay sonrası barışıp birlikte yaşamaya başladıkları, bu nedenle fiziksel şiddet vakıasından dolayı erkeğe kusur yüklenemeyeceği, ancak evlilik birliği içerisinde erkeğin eşine yeterince harçlık bırakmadığı, kadının anne babasının maddî yardımda bulunmak zorunda kaldığı, kadının en son rahatsızlanarak Eyüp Devlet Hastanesine kaldırılmasından sonra erkeğin kısa bir süre hastanede bulunup ayrıldığı, eşinin sağlık sorunları ile yeterince ilgilenmediği, olay sonrası baba evine gelen kadını arayıp sormadığı, birlik görevlerini ihmal edip ilgisiz davrandığı, buna karşılık kadının da kocanın işyerine gidip kavga çıkardığı, ustabaşına saldırdığı, işyerine zarar verdiği, bu haliyle kocanın ağır kusurlu davranışları, kadının da az kusurlu davranışları sonucu evlilik birliğinin devamına imkan kalmayacak derecede temelinden sarsıldığı, asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın için hükmolunan aylık 400,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakasının aynen devamı ile erkekten alınıp kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan yoksulluk nafakasının her yıl Üretici fiyat endeksi oranında (ÜFE) artırılmasına, boşanmaya sebep olan olaylara göre 7.500,00 TL manevî, 10.000,00 TL maddî tazminatın erkekten tahsiliyle kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğu,tanık anlatımlarının soyut, duyuma dayalı iddialar olduğu, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tedbir -yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillere göre, mahkeme kararının dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu, taraflara kusur olarak yüklenen vakıaların sabit olduğu, tarafların boşanma sebebi olarak dayandıkları diğer vakıaların ispatlanamadığı, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne ve kusur tespitine yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği, dava dilekçesinde nafakanın ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılması talep edilmesine rağmen talebin aşılması nedeniyle bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 2 nolu bendindeki "hükmolunan yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına" ibaresinin kaldırılmasına, hükmolunan nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğu,tanık anlatımlarının soyut, duyuma dayalı iddialar olduğu, asıl davanın kabulü, kusur tespiti, tedbir -yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.