"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1438 E., 2023/130 K.
...
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/6 E., 2022/28 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeniyle Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın zina hukuki nedenine dayalı olarak kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, 20.07.2017 tarihinde davalı- davacının evli olmasına rağmen ... isimli kadın ile düğün yaptığını, davalı- davacının zina eylemi ile kalmayıp, resmiyette evli olmasına rağmen başka bir kadınla evlendiğini, davalı- davacının ... isimli bu kadınla birlikte yaşadığını beyanla, tarafların öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle, bu mümkün olmazsa 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuk lehine aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin 2014 yılından itibaren müşterek konuttan ayrıldığını, kadının erkeğin ... isimli kadınla resmi olarak evlenmek istediğini bilmesine rağmen, erkeği cezalandırma amacıyla boşanma talebini kabul etmediğini, davacı- davalının ... isimli kadını 20 yıldır bildiğini, 2010-2013 yıllarında bu kadını arayıp hakaret mesajları gönderdiğini, 2017 yılında erkeğin ve ...'in düğününe tüm tanıdıkların katıldığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacı lehine 100.000,00 TL maddî 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.09.2019 tarih ve 2017/1878 Esas, 2019/699 Karar sayılı kararı ile; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri boşanma kararını da istinaf ettiklerini beyanla, tarafların kusur oranlarının tayin ve tespitinde İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, davacı- davalı yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların usul ve kanuna aykırı olduğunu, bizzat görgüye dayalı- davacı olmayan davacı tarafın tanıklarının beyanları ile gerekçenin eksik olduğunu,kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olduğunu İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 19.01.2022 tarih ve 2021/1593 Esas, 2022/135 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca, kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması sebebine göre tarafların diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkeğin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, evliyken başka bir kadınla düğün yaptığı, ortak çocuğun erkeğin başka kadınla seks kasetini bulduğu, zina eyleminin ispatlandığı, davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle kabulü ile, tarafların boşanmalarına, davacı-davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı davanın reddine, davalı-davacının davasının reddine, davacı-davalının tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacı-davalının ortak çocuk yönünden tedbir-iştirak nafakası taleplerinin ortak çocuğun reşit olması nedeniyle reddine, ... lehine 90.000,00 TL maddî 60.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin tazminatları ödeyemeyeceğini, kadının erkeği affettiğini, kadının erkeğin ... isimli kadınla ilişkisini 5 yıldan uzun süredir bildiğini, davalı-davacının tek amacının ... isimli kadınla resmi olarak da evlenmek olduğunu belirterek her iki dava yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince, davacı- davalı kadının manevî tazminatın miktarına, yönelik istinaf başvurusunun manevî tazminatın az olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına takdiren 250.000,00 TL manevî tazminata, kadının terditli olarak dava açtığı; zina nedenli davası kabul edilmekle terditli talep olan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken ret hükmü kurulması doğru değil ise de istinaf sebebi yapılmadığından kaldırma sebebi yapılmadığı, davalı- davacı erkeğin tüm, davacı- davalı kadının sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının kusurlu olduğunu, davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin tazminatları ödeyemeyeceğini, kadının erkeği affettiğini, kadının erkeğin ... isimli kadınla ilişkisini 5 yıldan uzun süredir bildiğini, davalı-davacının tek amacının ... isimli kadınla resmi olarak da evlenmek olduğunu belirterek her iki dava yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu beyanla, tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin boşanma davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar,nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...