Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4257 E. 2024/699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve kadının boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanıp kullanamayacağı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde ve uygulanan hukuk kurallarında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/46 E., 2023/275 K.

DAVA TARİHİ : 25.10.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/618 E., 2021/564 K.

Taraflar arasındaki boşanma davası ve erkeğin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, erkeğin soyadını kullanmaya izin verilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ortak konutu terk ettiğini, uzun zamandır eve bakmadığını, eşine, çocuğuna ilgi göstermediğini, fiziksel şiddet girişiminde bulunduğunu, sürekli iddia ve at yarışı oynadığını, çocuk Mehmet ...'a gelen bir mesajla erkeğin başka bir kadından kızı olduğunu, bunun yıllardır saklandığını öğrendiğini, tarafların evliliğin son on iki yılını ayrı odalarda, cinsel birliktelik olmadan yaşadıklarını, erkeğin çocuğun giderlerine katılmadığını, hakaret ettiğini, Rus vatandaşı iken Türk vatandaşlığını kazandığını, boşanması halinde kullanabileceği bir soyadının bulunmadığını, Türkiye'de yaşadığından oğlu ile aynı soyadı taşımasında menfaatinin bulunduğunu iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk için aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren yasal faiziyle 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ayrıca kadının, boşandıktan sonra erkeğin soyadı olan "İbak" soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci dilekçesinde özetle; erkeğin de başka kadından çocuğu olduğunu yeni öğrendiğini, davalı kadının erkeğe hakaret ettiğini, erkekten habersiz kredi çektiğini, kredileri ailesi için harcamadığını, kadının erkeğin yeğeninin düğününe katılmadığını, erkeğin hastalandığında erkekle ilgilenmediğini, hastanede kalmadığını, akraba ve misafirleri kabul etmediğini belirterek davanın reddine, aksi takdirde ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşine, evine ilgisiz olup ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, zaman zaman küslük çıkarıp birkaç ay eve gelmediği, evin kirasını, masrafların yarısını sonradan işe giren kadın eşinden istediği, en son erkeğin, yeğeninin düğününe katılmak istemedi diye evi terk ettiği, tarafların ortak konutta birlikte yaşarlarken on yıldan fazla zamandır ayrı odalarda karı koca hayatlarının olmadığı; davacı kadının ise, düzenli ev işi yapmadığı, erkeğin ailesiyle yakınlaşmadığı, soğuk davrandığı, bu haliyle erkeğin ağır kusurlu kadının az kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı,alıştığı ortam ve görüşleri göz önüne alınarak küçüğün velâyetinin davacı anneye verilmesine, baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına, küçüğe fiilen bakan ebeveyn tarafından diğer ebeveyne yönelik nafaka talebinde bulunabileceği anlaşılmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları, küçüğün yaşı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek küçük için takdir edilen aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aylık 800,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden ve erkeğin küçümseyici sözleri nedeniyle de kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının Rusya Federasyonu vatandaşı iken evlilik öncesi soyadının Balachova olduğu 2012 yılında Türk vatandaşlığını kazandığı, Türkiye'de yaşadığı ve çalıştığı, 2005 doğumlu erkek çocuğun velâyetinin anneye verilmesi ve çocuğun anne yanında yaşadığı belirtilerek; kadının boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, kadının kendi soyadını kullanmasına izin verilmesi talebiyle açtığı davada harç yatırılmadığı ve kadının erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin olmadığı, velâyet, kadının tazminat taleplerinin kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü, kadının soyadına izin verilmesi talebiyle açtığı davada harç yatırılmadığı ve kadının erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin olmadığı, velâyet, kadının tazminat taleplerinin kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; geçimsizlikte kusurun mevcut olup olmadığı, mevcutsa kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, takdir edilen miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, kadının boşandıktan sonra erkeğin soyadını kullanmasında menfaatinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 173 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.