"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/38 E., 2023/282 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 27. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/250 E., 2022/616 K.
Taraflar arasındaki asıl kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve birleşen kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile ortak çocuk ... ile anne kurulan kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesine, kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması istemine dayalı birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı gereği ortak çocuk ...'ın velâyetinin babaya, ortak çocuk ...'nin velâyetinin ise anneye verildiği, davalı tarafından ortak çocuk ...'nin velâyetinin değiştirilmesi amacıyla dava açıldığı ve 2020/1128 Esas sayılı dava dosyası ile ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya verildiği, ortak çocuklar ile anne arasında kurulacak kişisel ilişkinin 2020/1128 Esas sayılı dava dosyasındaki kişisel ilişki ile paralel düzenlemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kendisine iftira atıldığını, annelik vazifelerini yerinde getirdiğini, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinden asıl olanın çocukların üstün yararı olduğunu iddia ederek birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkeğe asıl dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı-davacı erkek tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
2.Davalı-davacı erkek birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı kadın ile boşandıklarını, ortak çocukların velâyetinin kendisinde olduğunu, davacı kadının psikolojik rahatsızlığı olduğunu ve ortak çocukların yanında alkol kullandığını, ortak çocuklara kötü davrandığını ve kötü örnek olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile ortak çocukla ile davacı anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını olmadığı takdirde sınırlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2018 yılında boşandıkları, ortak çocuklarından ...'nin velâyetinin anneye, ...'ın velâyetinin ise babaya verildiği, ancak ... 8. Aile Mahkemesinin 2020/1128 Esas sayılı kararı ile ...'nin velâyetinin de babaya verilerek anne ile çocuk arasında geniş kişisel ilişki tesis edildiği, kadının açtığı işbu davada ortak çocuklardan ... ile arasındaki kişisel ilişkinin ... ile kurulduğu şekilde geniş kurulmasını talep ettiği, erkeğin ise asıl dava dosyasında kadın hakkında birtakım iddialarda bulunduğu ve bu iddialarına ilişkin deliller ibraz ettiği, ancak sunulan delillerin çoğunun evlilik birliği içerisinde olduğu, bir kısmının ise tarafların evlenme tarihinden önceye ilişkin olduğu, boşanmadan sonra gerçekleşen olaylarda ise annenin sosyal içici olduğu, ortak çocukların yanında alkol kullanmadığı, kadın hakkında aldırılan rapor içeriğinden ise herhangi bir akıl hastalığı bulunmadığının ve ortak çocuklar ile kişisel ilişki kurumasında psikiyatrik açıdan bir sakıncanın bulunmadığının tespit edildiği, her ne kadar ortak çocuklar anneleri ile igili olumsuz bazı aktarımlarda bulunmuş iseler de bu anlatımlarını bazılarını soyut kaldığı, bazılarının ise babanın etkilemesi sonucu olduğu, babadan kaynaklı olarak kişisel ilişkinin kısıtlandığı kanısına varılmış ise de ortak çocukların baba yanında mevcut bir düzenlerinin bulunduğu, özellikle ortak çocuk ...'nin kız çocuğu olmasından ve anne sevgisine ve ilgisine muhtaç yaşta bulunması ve aldırılan sosyal inceleme raporunda da belirtildiği üzere anne ile kurulan kişisel ilişkinin aynen devam etmesinin ortak çocuk ...'nin psikolojik ve bedensel bütünlüğüne uygun olduğu ve aynen korunması gerektiği, erkeğin, ... yönünden kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde daraltılması talebinin bu sebeple reddi gerektiği, diğer ortak çocuk ... ile ilgili olarak boşanma hükmünde kararlaştırılan kişisel ilişkinin icrasının mümkün olmadığı, çocukların yaşı ve gereksinimleri karşısında annelik duygusunu tatmin etmekten de uzak olduğu ve hem yukarıda belirtilen gerekçeler hem de ortak çocuk ... ile anne arasındaki iletişiminin ileride telafisi mümkün olmayacak bir hale gelmemesini teminen, kişisel ilişkinin ileride koşulların oluşması halinde tekrardan düzenlenebilmesinin mümkün olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde anne ile ortak çocuk ... arasında refakatsiz ancak yatısız kişisel ilişki tesis edilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle; ... 4. Aile Mahkemesinin 2018/1590 Esas, 1582 Karar numaralı 21.09.2018 tarihli ortak çocuk ... ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak yerine ikame olmak üzere, ortak çocuk ... ile anne arasında kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10:00’dan aynı gün akşam 18:00’e kadar, Dini Bayramların 2 inci günü saat 10:00’dan aynı gün saat 18:00’e kadar baba yanından alınıp babaya teslim edilmek suretiyle anne ile kişisel ilişki kurulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkek tarafından açılan birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı yapıldığı, annenin ortak çocuklara kötü davrandığı, onları uygunsuz yerlere götürdüğü, ortak çocukların anneleri ile görüşmek istemediği, annenin çocukları olumsuz yönlendirdiği belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ... 4. Aile Mahkemesinin 21.09.2018 tarihli kararı ile boşandıkları, ortak çocuklardan ...'nin velâyetinin anneye, çocuk ...'ın velâyetinin ise babaya verildiği, çocuklarla anne ve baba arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapıldığı, ... 8. Aile Mahkemesinin 05.02.2021 tarihli kararıyla ortak çocuk ...'nin velâyetinin babaya verildiği, çocukla anne arasında kişisel ilişki düzenlendiği, kararın kesinleştiği, yargılama sırasında alınan 02.09.2022 tarihli sosyal inceleme raporunda kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması veya denetimli bir şekilde kurulmasını gerektirecek bir durumun olmadığı, ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkinin var olan şekilde devam etmesi ve ortak çocuk ... ile annenin iletişimsizliğinin çocuğun yararına olmayacağı, kişisel ilişkinin kademeli bir şekilde artırılmasının uygun olacağı, altı ay boyunca kişisel ilişkinin her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi günü saat 10:00 ile 19:00 arası, sonrasında ortak çocuk ... ile anne arasındaki kişisel ilişkiye göre düzenleme yapılmasının uygun olacağının belirtildiği, davacı annenin çocuklara kötü davranışının ve eyleminin bulunmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delilin de bulunmadığı, anne ve babası ayrı olan çocukların ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki sürdürmesinin çocuklar için bir hak olduğu gibi anne ve baba için de bir hak olduğu, boşanma kararıyla çocuklardan ... ile anne arasında düzenlenen kişisel ilişkinin zaman, ortam ve tarafları yönünden uygulanmasında sıkıntıların olacağı, çocuğun anneyle kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince erkeğin, çocuklarla anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulanmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürüler gerekçelerle her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, anne ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ve/veya sınırlandırılmasını gerektiren bir durumun ispatlanıp ispatlanmadığı, anne ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.