Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4262 E. 2024/2029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacı eşin rızası olmadan aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine koydurduğu ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşin rızasının bulunmadığı hususlarının mahkemece tespit edilmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1794 E., 2023/373 K.

DAVA TARİHİ : 07.04.2016

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/138 E., 2022/651 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ve davalı banka vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ın evli olduklarını, davalı eş adına kayıtlı olan Ankara Yenimahalle İlk Yerleşim Mah. 15295 ada 1 parsel 36 nolu dairenin aile konutu olduğunu, davalı eşin ... Madde Eşya Gıda Ltd. Şti'nin davalı bankaya olan borcuna müteselsil kefil olduğunu, taşınmaza 16.03.2005 tarihinde 1. derece ipotek konulduğunu, ipotek tesisi sırasında davacının rızasının alınmadığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının evin satılacağını son anda öğrendiğini, davalı banka tarafından sunulan muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek davanın kabulüne, davacının ipoteğe rızası olmadığından ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; davacı eşin ipotek tesis işlemine açık rızasının bulunduğunu, ipotek tesisi öncesinde taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu şerhi bulunmadığını, bu nedenle ipotek tesis edilirken bankanın iyi niyetli olduğunu, bankanın taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, açık rızasının bulunması ve ipotek tesisinden itibaren 11 sene geçmesi nedeniyle davacının bu davayı kötü niyetle açtığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2018 tarih 2016/639 Esas, 2018/1207 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın aile konutu olduğu, davacının imzası taklit edilerek "rıza açıklaması" beyanında bulunulduğu ve bu haliyle ipotek konulduğu, alınan bilirkişi raporu ile imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, bu hâliyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin gerekli usulü işlemler yapılmadan konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara ili Yenimahalle ilçesi İlkyerleşim Mahallesi 15295 ada 1 parsel 36 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, Kayseri 5. İcra Müdürlüğü'nün 2015/20627 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine yapılan takibin iptaline, davacı lehine maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Karara karşı, davacı vekili tarafından vekalet ücretinin maktu hükmedilmesi ve lehe yargılama giderine hükmedilmemesi yönünden, davalı banka vekili tarafından ise davanın kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuşlardır. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2021 tarih, 2019/616 Esas, 2021/98 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığının araştırılmadığı, taraflarca dayanılan delillerin toplanmadığı, davalı malik eşe tebligat yapılmadığı ve davaya katılımının sağlanmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanık beyanlarından tarafların 1996 yılından bu yana dava konusu taşınmazda oturduklarınının ve tarafların 1999 doğumlu ortak çocuğunun bu evde doğduğunun anlaşıldığı, ipotek belgelerindeki imzanın davacıya ait olmadığı, davacı eşin rızası olmadan aile konutu üzerinde ipotek tesis edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, İlkyerleşim Mahallesi 15295 ada, 1 parselde kayıtlı 36 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasına, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi konulmasına, davacı lehine nispi vekalet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek tesis edildiği tarihte taşınmazın üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, bankanın iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, davacının 11 yıl sonra eldeki davayı açtığını, bu nedenle kötü niyetli olduğunu, ipotek tesisi edilirken eşlerin birbirinden habersiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın ispatlanamadığını, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin nispi değil maktu olması gerektiğini belirterek davanın kabulü ve aleyhe hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak davacı eşin rızası alınmadan tapuda işlem yapılamayacağını, bu nedenle rızanın var olduğunu, belirterek davanın kabulü ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ile yargılama gideri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.