Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4268 E. 2024/833 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hususların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/124 E., 2023/265 K.

DAVA TARİHİ : 08.08.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/71 E., 2021/159 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşılıklı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğin ameliyat olduğu 2016 ve 2017 yıllarında uzun süreli 4 kez evi terk ettiğini, erkeğe "ben sana ısınamadım, seni kabullenemedim, beni ilgilendirmiyorsun" dediğini, sağlık problemlerinde erkeğin yanında olmadığını, hastanede ziyaret etmediğini, destek olmadığını, kadının ev işlerini yapmadığını, erkeğin ailesine soğuk davrandığını, erkek ile sağlık sorunları nedeniyle alay ettiğini, son iki yaldır yatakları ayırdığını, cinsel paylaşımlarının olmadığını, kadının evlilikteki problemleri ailesine taşıdığını, kadının cüzdanından habersiz para aldığını, kadının öfke kontrolü sorununun olduğunu, zaman zaman tartışmada erkeğe saldırdığını, saygısız davrandığını, sözel ve fiziksel şiddet uyguladığını, kadının ev eşyalarını toplayıp evi terk ettiğini, kamera kayıtlarını sunduklarını, kadının en son evin salon kapısını kırıp erkeği darp ettiğini, kadının önceki olayları affetmiş sayılacağını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, erkeğin sadakatsiz davrandığını, kadına karşı ilgisiz, asabi, tahammülsüz davrandığını, kök ailesi ile kadını dışlar derecede yakın olduğunu, tedavilerde kök ailesinin yanında olduğunu söyleyerek kadını istemediğini, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiğini, yaşanan münakaşaları ailesine yansıttığını, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadının boğazına bıçak dayadığını, telefonu yere atıp kırdığını, kadına para vermediğini, dışarıda alkol tüketip eve geldiğini, geç geldiğini, ortak çocuğa ilgisiz davrandığını, başka kadınla cinsel içerikli konuşmalar yaptığını, bu kadına boşamak istediğini söylediğini, bu kadının ihtiyaçlarını karşıladığını, eşinden ve çocuğundan para esirgediğini, çocuğuna fiziksel şiddet uyguladığını, faturaları ödemediğini, kadının annesini "bir daha benim evime gelmeyeceksin" diyerek evden kovduğunu, kadının annesine vurmaya çalıştığını, son olayda fiziksel şiddet uygulayıp, kadını ve çocuğu kadının annesinin evine bıraktığını, şubat ayında kadının kurduğu sofrayı dağıtarak kadının babasını arayıp "kızınızı alın, ben bundan bıktım, istemiyorum" dediğini, "iyileştikten sonra senin gibi bir körle evli kalmak istemiyorum" diyerek boşanma davası açtığını iddia ederek, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir-iştirak, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, tanıkların kadını kollarında, yüzünde morluklar gördüğü, kadına "kör, şerefsizin çocuğu" diyerek hakaret ettiği,her tartışma sonrası kadının ailesini arayarak gelin kızınızı alın" dediği, kadının annesine "seni bu evde istemiyorum" diyerek el kaldırdığı, erkeğin başka bir kadınla çekilmiş fotoğrafının tanıklar tarafından görüldüğü, bu konu konuşulduğunda erkeğin annesinin "eşim de beni aldattı, olabilir" dediği, kadının erkeğe "seni kabullenemedim" şeklinde söylediği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 450,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 15.000,00 TL maddî ve 12.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını, affa uğrayan kısımların hükme esas alındığını, davalının anlattığı çoğu olaydan sonra evlilik birliğine devam ettiğini, yanlı tanık beyanlarının hükme esas alındığını, erkeğin manevî tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, karşı davanın ispatlanmadığını, reddinin gerektiğini, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî-manevî tazminat koşullarının oluşmadığını, hükmedilen nafaka miktarlarının da yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafakalar ve miktarları, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına yüklenen kusuru kabul etmediklerini, kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat miktarları ile kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu beyan ederek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, ayrıca gerekçeli kararda delillerin açıklanmayarak ve tartışılmayarak adil yargılama hakkının ihlal edildiğini, hüküm kurmaya elverişli delillerinin değerlendirilmeyerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu , kadının evden ayrıldığı en son gün darba uğramadığının kamera kayıtları ile sabit olduğunu belirterek kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, nafakalar ve miktarları, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe ve kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, taraflara başkaca yüklenecek kusurun bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, yasal koşulları oluştu ise nafakalar ve tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, asıl ve karşı boşanma davasının kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı , kadının eyleminin af olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve erkeğe yüklenen kusurların af kapsamında kalıp kalmayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ıncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Müslüm'e yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Seda'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.