Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4269 E. 2024/700 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin fiili ayrılık nedeniyle açtığı boşanma davasında, daha önceki boşanma davasının reddinden sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı ve fiili ayrılığın şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların önceki boşanma davasının reddinden sonra üç yıldan fazla süredir ayrı yaşadıkları ve ortak hayatı kurmadıkları, bu nedenle fiili ayrılık nedeniyle boşanma şartlarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1629 E., 2022/2070 K.

DAVA TARİHİ : 13.07.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/382 E., 2022/417 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2000 yılında evlendiklerini, erkeğin Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/466 Esas sayılı dosyasına kayden boşanma davası açtığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın 10.07.2018 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 2017 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, fiili birlikteliğin oluşmadığını ve ortak hayatın kurulmadığını iddia ederek fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin sebepsiz evi terk ettiğini, hayatında başka bir kadın olduğunu, o kadından bir kız çocuğu olduğunu, evden ayrılmadan önce erkeğin davalı kadını sürekli aşağıladığını ve küçümsediğini, ne maddîne de manevî sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin kadına verilmesine, çocuk yararına 600,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/466 Esas sayılı boşanma davasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, kararın 10.07.2018 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların tekrar bir araya gelmediği, barışma durumlarının da olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun kurulu düzeni göz önüne alınarak küçüğün velâyetinin davalı anneye verilmesine, baba ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek küçük için takdir edilen aylık 350,00-TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, iş bu nafakanın karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunu, bu hususun yeterince aydınlatılamadığını, erkeğin haksız davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hukuka aykırı olduğu yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesi'nin 2017/466 Esas sayılı boşanma davasının yapılan yargılamasında erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın 10.07.2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 13.07.2021 tarihinde açıldığı, tarafların bu süre zarfında ortak yaşamı kurmadıkları, üç yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davalı kadın vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle;yaşanan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunu, bu hususun yeterince aydınlatılamadığını, erkeğin haksız davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hukuka aykırı olduğu yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek vekili tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında kabule ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.