Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4272 E. 2024/3987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadının açtığı boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirleme, delillerin takdiri, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri gözetilerek davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1597 E., 2023/199 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivrihisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/44 E., 2022/53 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hastalık derecesinde cimri yapıya sahip olduğunu, müvekkilinin giyim kuşam ihtiyaçlarını karşılamadığını, ağır hastalık geçirdiğinde hastaneye götürmekten imtina ettiğini, davalının takı takmamak için eş, dost akraba düğünlerine gitmediğini, davalının cimriliği nedeniyle pazarda çöpe atılacak olan malları aldığını, davalının en ufak tartışmalarda uzun süre küs durma alışkanlığının olduğunu, fiili ayrılık döneminden önceki 3 ay müvekkiliyle aynı sofrada yemek yemediğini, müvekkiliyle konuşmadığını, aynı yatakta yatmadığını, müvekkili ameliyatlar geçirmesine rağmen davalının sürekli beraber olmak istediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, Eskişehir'de yaşayan kardeşinin yanına sığındığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.200,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, müvekkiline ait olan davalı tarafından satılan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.5000 TL ziynet alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduğunu belirterek yetkili Mahkemenin Sivrihisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının köyde yaşamasına rağmen ne bağ bahçe işiyle nede hayvancılıkla uğraştığını, davacının sabah işe giderken müvekkiline kahvaltı hazırlamadığını, müvekkiline tehditkar sözler sarf ettiğini, davacının üçüncü kişilerin yönlendirmesiyle hareket ettiğini belirterek, yetki ve derdestlik itirazının kabulüne, davanın reddi ile müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2019 tarih, 2019/71 Esas ve 2019/258 Karar sayılı kararı ile;kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 01.02.2022 tarih ve 2020-472 Esas 2022-183 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacı kadının gelirinin olmadığı ve boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceği anlaşılarak davalının ortak kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu hususları dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre kısmen kabulüne karar verilmiştir." şeklinde gerekçe oluşturulduğu halde, hükümde davacının yoksuluk nafakası talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği böylelikle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, Mahkemece gerekçede davacının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtildiği halde hükümde yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığından ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığından bu haliyle Mahkeme hükmünün 6100 sayılı Kanun'un 297 ve 341 inci maddelerine ve istinaf denetimine uygun olmadığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar tümü ile kaldırıldığından, yeniden kaldırılan tüm yönlerden esas hakkında karar verildikten sonra incelenmek üzere, tarafların diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin cinsel gücünü arttıran ilaçlar alarak eşinin sağlığını ve yaşını düşünmeden eşiyle fazla birlikte olmak istediği gidersen git başka kadın getiririm şeklinde sözler sarf ettiği, uzun süreli küslüklerinin bulunduğu, davacı kadına karşı hakaretler ettiği, davacı kadının ise davalı erkekle ilişkisinde başkalarının yönlendirmesine uyduğu, kadının,erkeğin üzerine bıçakla yürüdüğü, hakaretlerde bulunduğu, ev işlerinde üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediği,tarafların eşit kusurlu oldugu 4721 sayılı 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacının nafaka talebinin kısmen kabulü ile aylık 900.00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya dair istemin reddine, davacının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, davalının manevî tazminat talebinin reddine, davacının ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının duyum olduğu, kusur tespitinin hatalı olduğu, kusur belirlemesi, davanın kabulü ile fer'î yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların reddi, ziynet talebinin reddi, takdir edilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince "...Tüm bu haliyle davalı tarafın erkeğin cinsel gücünü arttıran ilaçlar alarak eşinin sağlığını ve yaşını düşünmeden eşiyle fazla birlikte olmak istediği gidersen git başka kadın getiririm şeklinde sözler sarf ettiği, uzun süreli küslüklerinin bulunduğu, davacı kadına karşı hakaretler ettiği, davacı kadının ise davalı erkekle ilişkisinde başkalarının yönlendirmesine uyduğu, davalı erkeğin bıçakla üzerine yürüdüğü, hakaretlerde bulunduğu, ev işlerinde üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen " davalı erkekle ilişkisinde başkalarının yönlendirmesine uyduğu" şeklindeki kusura ilişkin tanık beyanlarının sebep ve saik içermeyen soyut nitelikte beyanlar olduğu, "davalı erkeğin bıçakla üzerine yürüdüğü" şeklindeki kusura ilişkin tanık beyanlarının ise davalıdan duyum niteliğinde olduğu, söz konusu davranışların kadına kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğu, " cimrilik " vakıası konusunda erkek tanıklarına üstünlük tanınarak söz konusu vakıanın ispatlanmadığı kabul edilmiş ise de; özellikle davacı tanığı ... ve ...'nin ayrıntılı, yer ve tarih belirterek somutlaştırdığı beyanları kapsamında, erkeğin maddi olarak durumu elverişli olmasına rağmen ihtiyaçları karşılama konusunda kısıtlayıcı davrandığı, baskı boyutunda davranışlarının bulunduğu bu suretle erkeğin ekonomik şiddet uyguladığına ilişkin vakıanın ispatlandığının anlaşıldığı, erkeğin gerçekleşen ve İlk Derece Mahkemesince yüklenen kusurlu davranışlarının yanında eşine ekonomik şiddet uyguladığı, kadının ise eşine yönelik hakaretlerde bulunduğu ve ev işlerinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğinin anlaşıldığı, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, kusura ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde düzeltildiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı az olduğu, davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1100,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, davalı erkeğin, ziynet alacağı davasının red gerekçesine yönelik istinaf isteminin kabulüne, sair yönlere ilişkin taleplerinin ise esastan reddine, davacı kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf isteminin kısmen kabulüne, tazminat taleplerinin reddine ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin kabulüne, sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin, eşini sevdiğini boşanmak istemediğini belirterek kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanmanın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ıncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası

uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.