"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1037 E., 2022/2068 K.
DAVA TARİHİ : 09.04.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/252 E., 2020/119 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve ferilerinin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı yanın alkol kullandığını, gece hayatına düşkünlüğünün olduğunu, başka kadınlarla birlikteliği olduğunu ve bunu da gizlemediğini, sosyal medya araçlarında yayınladığını, evinin infakı ve geçiminde aksaklıklar gösterdiğini, kadına şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditler ettiğini, son üç dört yıldır eşi ile fiilen ayrı yaşadığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak aile konutunun kadına tahsisine, tapusunun ortak çocuk adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek dava dilekçesinin 22.04.2019 tarihinde tebliği ile yasal süresi geçtikten sonra 04.09.2019 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının sıklıkla evi terk ettiğini, her seferinde yine evine geri döndüğünü, bu nedenle şiddetli geçimsizlik nedeniyle belirttiği iddiaları affetmiş sayılacağını, kadının eşine saygı göstermediğini iddia ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, gece hayatına düşkün bir insan olduğu, bunları sosyal medyada paylaştığı, başka kadınla yaşadığı ve haftanın 5 günü eve gelmediği, haftanın 2 günü eve geldiği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ve 20.000,00 TL manevî tazminata, davacının "Aile Konutu Şerhi" konulması talebinin açılmamış sayılmasına, ortak çocuk adına aile konutunun tapusunun tescili talebinin husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evi terk edenin davacı olduğunu, her yıl evi terk edip her seferinde geri döndüğünü, bu nedenle belirttiği iddiaları affetmiş sayılacağını, kadının kusurlu olduğunu, kadın yararına nafaka, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, miktarların fahiş olduğunu belirterek, boşanma haricinde kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, boşanma haricinde kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkeğin eyleminin af kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.