Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4277 E. 2024/585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile ziynet alacağına ilişkin hükümlerin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/341 E., 2023/314 K.

DAVA TARİHİ : 07.10.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/983 E., 2021/1427 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve ferilerinin kabulüne, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların Eskişehir İlinde kına töreni İstanbul ilinde ise düğünleri olduğunu, düğün sonrasında erkeğin ailesinin düğün borçları için ve sonrasında ödemek üzere kadına İstanbul'da takılan paradan 6.800,00 TL ile Eskişehir kınasında takılan 13 çeyrek altını ve 2.580,00 TL'yi aldıklarını, sonrasında kadına geri ödemediklerini, bilirkişiden alınacak rapor sonrasında şimdilik 4.000,00 TL ziynetler ile düğünde takılan paraların yasal faizi ile davacıya verilmesini talep ettiklerini. evlendikten sonra taraflar haftanın en az 3-4 gününü erkeğin ailesiyle geçirdiklerini, kadını ailesinde kalmaya zorladığını, erkeğin ailesine olan aşırı düşkünlüğü yeni evlilerin aralarındaki iletişimi zamanla yok ettiğini, erkeğin eşine karşı ilgisiz olduğunu, kadına fiziksel şiddet uyguladığını, en son altın meselesi yüzünden yaşanan tartışmada kayın validesi ve görümcelerinin hakaret edip kadını evden kovduklarını, kadına görümcesi ve erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, kadının parmağının kırıldığını, kadının annesini de darp ettiklerini, erkeğin hakaret ve tehditte bulunduğunu, kadını küçük düşürdüğünü iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4.000,00 TL ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 22.04.2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu uyarınca 3.800,00 TL olan ziynet alacağını 5.785,00 TL'ye arttırdıklarını, 200TL olan takılan paraya ilişkin alacağını 6.800,00 TL'ye arttırdıklarını, her iki alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının doğru olmadığını, nişan ve düğünde davacı yana takılan tüm takılar ve paraların kadının uhdesinde bulunduğunu, kadının erkeği olur olmaz her yerde aşağıladığını ve küçük düşürdüğünü, ev eşyalarını kırdığını, hatta bazı zamanlar erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, kadının son olayda kayın validesini hakaret ederek evden kovduğunu iddia ederek, açılan boşanma davası ve ferileri ile ziynet eşyalarına ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaşanılan en son olayda davalı ve ailesinin davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, uygulanan fiziksel şiddet nedeniyle davacının parmağında kırığa sebep olacak şekilde yaralandığı, kavga sırasında davacıya "orospu" şeklinde hakaret ettikleri, davalının aldım, beğenmedim kullandım, iade ediyorum şeklindeki ifadeleri, ciğerinizden girer dalağınızdan çıkarım şeklinde ki tehditleri göz önünde tutularak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat ve 18.000,00 TL manevî tazminata, ziynete ilişkin talebin kısmen kabulü ile, değeri 5.785,00 TL olan 13 çeyrek altın ve değeri 3.900,00 TL'nin aynen iadesine , aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 9.685,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık anlatımları ile bilirkişi raporlarına karşı yapmış oldukları itirazların değerlendirilmediğini, dosyada eksik inceleme sonucu karar verildiğini, ziynet eşyalarına ilişkin raporların hüküm kurmaya elverişli raporlar olmadığını belirterek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, kabul edilen ziynet alacağı yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.