Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4278 E. 2024/583 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak hükmedilen maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğe yüklenen bazı kusurların ispatlanamamış olması nedeniyle kusur belirlemesinde eksiklik bulunsa da, diğer kusurlar nazara alındığında davalı erkeğin boşanmada ağır kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/274 E., 2023/427 K.

DAVA TARİHİ : 06.01.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şereflikoçhisar 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/4E.-2021/400K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası ve ferilerinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının asabi bir kişiliğe sahip olduğunu, hakaretler edip, defalarca şiddet uyguladığını, davacının kıskançlığı yüzünden davalının evden dışarı çıkamaz bir hale geldiğini, davalının baskı uyguladığını, en son 2018 yalının Ağustos ayında davalının odaya geldiğini, tehdit ve hakaret ederek şiddet uyguladığını, davacının komşu ve yakınlarının duyarak eve geldiklerini, yakınlarının davacıyı götürdüklerini ve sonrasında davalının davacıyı arayıp sormadığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek dava dilekçesinin 18.12.2021 tarihinde tebliği ile yasal cevap süresi geçtikten sonra ibraz ettiği 21.01.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, bahanelerle sıklıkla evi terk ettiğini, en son yaşanan tartışmada davacının kız kardeşini aradığını, ''beni gelin götürün'' diye bağırdığını, davalı aradığında davalıyı hiç sevmediğini ve hiç istemediğini söylediğini, hakaret ettiğini, aylık 500,00 TL nafaka verebileceğini beyan ederek boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olduğu, davacı tanıklarının beyanları ile davalının davacı eşini hırpalayarak ona şiddet uyguladığı, davacının kıskançlık ile baskı yaptığı iddiasının ispatlanmış olduğu, davacının başkaları yanında davalı eşini sevmediğini söylediği iddiasının ispatlandığı, belirtilen eylemleri nedeniyle davalının boşanma davasının açılmasında ağır kusurlu olduğu, davacı kadının ise az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede sarsılmış olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğundan davacı kadın lehine yargılama sırasında bağlanan aylık 500,00-TL tedbir nafakasının 100,00TL artırılarak toplam 600,00-TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 23.000,00 TL maddî ve 21.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yasal koşulları oluşmadığından davalının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tanık beyanlarının takdirinde hataya düşüldüğünü, tanıkların şiddete dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, tanıkların en son olayda erkeğin kusurlu olduğuna yönelik her hangi bir açık, net ve şüpheden uzak bir bilgi ve görgülerinin bulunmadığını, davacının iddialarını ispat edemediğini, davacı yanın psikiyatrik tedaviler aldığını, bu durumun tespiti açısından ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını talep etmişlerse de yerel mahkemece nazara alınmadığını, şiddet iddiasının ispat edilemediğini, boşanma dışında kabul edilen maddî ve manevî tazminatın, nafakanın yasal koşullarının oluşmadığını, miktarların fahiş olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, boşanma dışında kabul edilen maddî ve manevî tazminatın, nafakanın yasal koşullarının oluşmadığını, miktarların fahiş olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına eklenecek başkaca kusur bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen kadını hırpalayarak şiddet uyguladığı vakıasının usulüne uygun şekilde ispat edilemediğinin, ispat edilmeyen bu vakıanın davalı erkeğe kusur olarak yüklenilemeyeceğinin, yine de kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre davalı erkeğin birliğin temelinden sarsılmasında kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.