Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4309 E. 2023/4024 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı kadının evlilik birliğine aykırı davranışlarda bulunup bulunmadığı, boşanmaya sebep olacak derecede kusurlu olup olmadığı ve hükmedilen tazminatların miktarının yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadına yüklenen sadakatsizlik iddiasının evlilik birliğini temelden sarsıcı nitelikte olduğunun anlaşılması ve bozma kararına uygun hüküm kurulması gözetilerek, davalı kadının temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/183 E., 2023/10 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2017 yılında evlendiklerini, her iki tarafında ikinci evliliklerinin olduğunu, müvekkilinin yurtdışında ikamet ettiğini, bu nedenle 10-15 gün kadar evli kalabildiklerini, davalının yurtdışında olduğu zamanlarda evlilik birlikteliğine aykırı olarak uygunsuz davranışlarda bulunduğunu, davalı eşini yurtdışına yanına alabilmek için davalının Belçika'ya gidebilmesi için vizesini bile çıkarttığını, kadının 13.10.2018 tarihinde ... ilçesinde bulunan pavyona gittiğini bunun üzerine müvekkilinin yurtdışından apar topar eşi ile konuştuğunu ve gerçek olduğunu öğrendiğini, kadının uygunsuz yerlerde görülmesi ve evli bir eşe yakışmayacak davranışlarda bulunması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine 1.000,00 TL maddî, 24.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.03.2020 tarihli ve 2018/541 Esas, 2020/203 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin sarsılmasında ...'ta bulunan... Restaurant isimli müzikhole giden, orada 3 tane erkek ile birlikte görülen, bu sebeple evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine ... kalma yükümlülüğünü ihlal eden davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, davacının 1.000,00 TL maddî tazminat talebi yönünden, davacının maddî tazminat talebinin tam kabulü ile 1.000,00 TL'nin davalıdan alınmasına; davalının 24.000,00TL manevî tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; manevî tazminata maddî tazminattan fazla olacak şekilde hükmedilemeyeceği nazara alınarak; davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli ve 2020/1328 Esas, 2021/2540 Karar sayılı kararıyla; dava dilekçesinin davacı kadının "Yeni mevkii. Hürriyet Sok. No:54 İç kapı no:0 Kuyucak/Yalvaç Isparta" adresine tebliğe çıkartıldığı, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, mernis adresi olan aynı adrese tebliğe çıkartıldığı ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince usulüne uygun tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunmadığı, ön inceleme duruşma davetiyesinin de aynı yöntemle tebliğ edildiği halde davalı kadının ön inceleme duruşmasına katılmadığı, daha sonra yurt dışına çıkan kadına tahkikat ve sözlü yargılama duruşma tebligatları kadının yurt dışı adresine konsolosluk kanalı ile tebliğ edildiği, kadının duruşmalara katılmadığı anlaşılmakla, davalı kadının tebligatlara ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmediği, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı kadının tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 16.02.2022 tarihli ve 2022/73 Esas, 2022/1472 Karar sayılı kararı ile; somut olayda dava dilekçesi ve tensip zaptı, davalı kadının Türkiye'deki adresine tebliğ edilmiş ve tebligat parçasının iade döndüğü, ardından, davalı kadının bahse konu bu adresine mernis adresidir denilerek dava dilekçesi ve tensip zaptının 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre tekrar tebliğ edildiği, ön inceleme duruşma gününün tebligatında da aynı usul izlenmekle birlikte davalı kadına tahkikat duruşma günü bildirimlerinde bu kez yurt dışına 7201 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (a) bendine göre tebligat çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın, ilgilinin bildirimi postaneden alımından sarfınazar ettiği gerekçesiyle posta idaresine iade edildiği, bu arada, davalı kadının Türkiye'deki adresine, duruşma günü bildirimi için yapılan tebligat da iade döndüğü, yurt dışı tebligatlarda tebligat çıkarılan adreslerdeki farklılıklar, davalı kadının ikamet adresinin ve tebligatın ekinde hangi evrakın gönderildiğinin anlaşılamaması ve özellikle davalının yurt dışında bulunma tarihinin başlangıcına dair bir belirleme yapılmaması nedenleriyle davalı kadının davadan haberdar sayılamayacağından davalı kadına yurt içinde ve yurt dışında çıkarılan tebligatlar usulsüz olduğu ve savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların 2017 yılında evlendikleri, bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığı, evlilik birliğinin sarsılmasında ...'ta bulunan... Restaurant isimli müzikhole giden, orada 3 tane erkek ile birlikte görülen, bu sebeple evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerine ... kalma yükümlülüğünü ihlal eden davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, davacının 1.000,00 TL maddî tazminat talebi yönünden, davacının maddî tazminat talebinin tam kabulü ile 1.000,00 TL'nin davalıdan alınmasına; davalının 24.000,00 TL manevî tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; manevî tazminata maddî tazminattan fazla olacak şekilde hükmedilemeyeceği nazara alınarak; davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin müvekkilden ayrılmak için müvekkil hakkında gerçek dışı iftira niteliğinde ithamlarda bulunduğunu, müvekkilin evlilik birliği ile bağdaşmayan herhangi bir tutum ve davranışı olmadığı, Mahkemenin savunmalarını dikkate almadığı ve delillerini toplamadığı, tanıklarını dinlemediği, erkek tanıklarının da şahit olduğu bir durumun olmadığı, iddiaların asılsız olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına hükmedilen tazminatların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu ve özellikle Mahkemece kadına kusur olarak yüklenen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı boyutta kaldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.