"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3118 E., 2023/666 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Emirdağ 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/66 E., 2022/296 K.
Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, dava konusu taşınmazın davalı eş adına tapuda kayıtlı olduğunu ve davalı eşin taşınmazı satma hazırlığı içerisinde olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi hükmü uyarınca davacı kadının ve ortak çocukların menfaatlerinin korunması amacıyla işbu davanın açıldığını, davalı eşin mal kaçırma niyeti ile hareket ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerinde davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın iktisap edildiği tarihten bu yana herhangi bir tasarrufta bulunmadığını, satma düşüncesinin de bulunmadığını, kendisinin vefatından sonra ortak çocuklarına miras yolu ile intikal etmesini istediğini, evliliği süresince ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacak herhangi bir davranışta bulunmadığını, mal kaçırmak gibi bir düşüncesi de olmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, dava konusu taşınmazı herhangi bir satma veya devretme girişiminin olduğuna ilişkin somut bir delilin bulunmadığı, dinlenen davacı tanığı Abdil'in taşınmazın satışa çıkarıldığına dair bilgisi olmadığı, diğer davacı tanığı Hatice'nin ise taşınmazın satışa çıkarıldığını evi kiralamak isteyen kişiden duyduğunu beyan ettiği, dinlenen tanık beyanlarının davacı kadının iddiasını ispata elverişli olmadığı, açılan davanın ispatlanamadığı, her ne kadar davalı vekili tarafından taraflar arasında görülmekte olan boşanma dava dosyasının bulunduğu ve davanın görülmesinde hukuki yararının kalmadığı belirtilmişse de 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesinin ailenin ekonomik birliğini koruduğu, boşanma davası açmakla tarafların hak ve yükümlülükleri sona ermediği bu nedenle davanın görülmesinde hukuki yarar bulunduğu ancak iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğu, davalının, dava konusu taşınmazı satma girişiminde olduğu, bu hususun ispatlandığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacı tanıklarının tekrardan dinlenmesi gerektiği, hakkaniyete aykırı karar verildiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında 1999 yılında edinilen ve davalı adına tapuya kayıtlı taşınmazın davalı tarafından satılmaya çalışıldığı iddiasının ispatlanamadığı, davacı tanığı Hatice'nin beyanının sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak, soyut izahlardan ibaret olduğu, davalının ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçmak amacına yönelik bir davranışının kanıtlanamadığı, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi şartlarının oluşmadığı, dolayısıyla davanın reddi kararının ve gerekçesinin yerinde olduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan tasarrufun sınırlanması davasında, davalı erkeğin ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlanması gerekip gerekmediği ile bu gerekliliğin davacı kadın tarafından ispatlanmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 199 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.