"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1367 E., 2023/630 K.
KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/608 E., 2022/204 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun esastan reddine erkeğin başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının , birden fazla kez sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, erkek eşi sürekli aşağıladığını, eleştirdiğini, beğenmediğini , sevmediğini söylediğini, aşırı temizlik takıntısı olduğunu ve bu durumun müvekkilinin ve çocuğun yaşamını zorlaştırdığını, çocuğa sürekli psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, bağırdığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, eşine ilgi alaka göstermediğini, alyansını takmayı unuttuğunu söylediğini, elinden tutmadığını, eşine sarılmak istemediğini, kadın eşin babasının müvekkilin tehdit ve hakaret ettiğini, kadının ailesinin erkek ve ailesini rahatsız ettiklerini, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli yalan söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşlanmalarına ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmamasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir- iştirak nafakası ile 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, alay ettiğini, ailesinin de alay ettiğini, sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını bağırdığını, azarladığını, kötü davrandığını, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuğun bakımıyla ilgilenmediğini, çocuk doğduğunda 1.5 yaşında kadar kadını baba evine gönderdiğini, özel anlarını başkalarına anlattığını, aşırı sinirli davrandığını, eşyaları fırlatıp savurduğunu, boşanmakla tehdit ettiğini, aşırı kıskanç davrandığını, çöpü eliyle alarak evin ortasına attığını, çay posalarını duvara sürüp halılara fırlattığını, sürekli televizyon izlediğini, çocuğa uygun olmayan programları çocuğun yanında izlediğini cinsel şiddet uygulamakla tehdit ettiğini, sürekli porno izlediğini, ortak haneyi boşaltarak evi terk ettiğini, kadının ailesine hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, kadını da tehdit ettiğini, beddua ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, erkeğin davasının reddi ile karşı davanın kabulüne, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir- iştirak nafakası ile 250.000,00 maddî 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının hastalık derecesinde titiz olduğu, çocuğun tuvaletini yaptırırken bile çocuğun ellerini kollarını havada tuttuğu, çocuğun elleri kirli olduğu için ellerine vurduğu, birden fazla erkekle sosyal medya üzerinden mesajlaşarak görüşmeler yaptığı, bu görüşmelerde cinsel içerikli yazışmaların da olduğu, kadın mesajlaştığı kişilere olumsuz cevap yazmış olsa da mesajlaşmaya devam ettğinden güven sarsıcı davranışta bulunduğu, görüştüğü kişilere kendisinin ve çocuğun fotoğraflarını gönderdiği, erkek eşin ise; kadına 1-2 kez şiddet uyguladığı, çocuk ile ilgilenmediği, sinirli bir yapısının olduğu, eşine bağırıp çağırdığı, 6 ay kadar çocuğu annesi ile görüştürmediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin az kadının ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; asıl ve karşı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci/ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00TL maddî, 20.000,00TL manevî tazminata davalı- davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, velâyet, tedbir- iştirak nafakası ile tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, erkeğin kabul edilen tazminat talebi ve çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının kullandığı ... nolu telefon hattından erkeğe mesajlar çekerek pişman olduğunu, eşini sevdiğini, eşinin eve geri dönmesini, günahlarına tövbe ettiğini, iffetine sahip çıkarak yaşamaya azmettiğini, af dilediğini, eşinin kendisini geçmişle yargılamamasını, eşine güzel günler vadettiğini, eşinin eve dönmesini istediğini belirtir mesajlar çektiği, bu şekilde davalı kadının davacının kusurlarını affetmiş sayılacağı, bu nedenle erkeğe kusur verilmesinin hatalı olduğu, tarafların davalı kadının psikolojik rahatsızlığı sebebiyle hastaneye yatırılmasından sonraki süreçte ayrıldığı, hastaneye yatırılmadan önce kadının başkalarıyla sosyal medya üzerinden görüştüğünün ortaya çıktığı, davacı erkeğin her ne kadar bu görüşmeleri öğrendikten sonra kadını hastanede ziyarete gitmiş ise de aynı dönemde boşanma kararı alarak bu durumu kadına bildirdiği, kadın hastanede iken evden ayrılarak başka bir ev tuttuğu bu nedenle erkeğin bu davranışının af sayılmayacağı, kadına verilen kusurların sabit olduğu, kadının başkaca kusurunun ispatlanamadığı, geçimsizliğe sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının kabulünün doğru ve yerinde olduğu kadının davasının ise tam kusurlu olduğundan davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, tarafların ayrı yaşamaya başladığından itibaren ve davanın devamı sırasında ortak çocuğun baba ve ailesiyle yaşadığı, 1. Sosyal inceleme raporunda tedbiren velâyetin babada kalması gerektiğinin belirtildiği, her ne kadar 2. Sosyal inceleme raporunda velâyetin anneye verilmesinin gerektiği belirtilmiş ise de, çocuğun ayrılık döneminde baba ve ailesiyle yaşaması, babasının yanında yaşamasında olumsuz bir durumdan bahsetmemesi, davalı kadının Obsesif Kompülsif Bozukluğu tanısıyla tedavi gördüğü dikkate alındığında çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin çocuğun üstün yararına olduğu gerekçesi ile; erkek eşin; kusur, kadının davasının kabulü, velâyet, çocuk için kadın lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının karşı davasının reddine , tarafların ortak çocuğu Serra Atalay'ın velâyetinin babaya verilmesine, velâyeti babaya verilen çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuğun davanın devamı sırasınca baba yanında yaşaması ve kesin velâyetin babaya verilmesi nedeniyle çocuk için kadın yararına verilen tedbir ve iştirak nafakasının reddine, reddedilen kadının davası yönünden erkek yararına vekâlet ücreti takdirine, kadının tüm, erkeğin tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocuk için nafakaya hükmedilmemesi ve kabul edilen tazminat miktarları yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın bozulmasını, asıl davanın tüm talepleri ile reddini , karşı davanın tüm talepleri ile kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin ve kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.