Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4336 E. 2023/4023 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davacı eşin vefatı üzerine, mirasçılarının sağ kalan eşin kusurunun tespiti için davaya devam edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde, TMK md. 181/2 uyarınca mirasçılarının sağ kalan eşin kusurunun tespiti için davaya devam etme hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davaya devam talebini reddeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/78 E., 2023/191 K.

DAVACI (MÜTEVEFFA) : ... (05.11.2022 tarihinde öldü)

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesi ile özetle; tarafların 06.03.2007 tarihinde evlilik yaptıklarını, bu birlikteliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, müvekkili ile davalının 10 yılı ... süredir ayrı yaşadıklarını, anlaşmalı boşanma için davalı eşin numarasını bulmalarının dahi mümkün olmadığını, 4 ay gibi çok kısa bir süre evlilik birliği içinde yaşayan tarafların, hala boşanamamış olmasının müvekkili için hayatı çekilmez hale getirdiğini, müvekkilinin kanser hastası olduğunu, hastalığının oldukça ilerlemiş ve hayati tehlikesi bulunduğunu, müvekkilinin ayrı kalınan süre zarfında bir çok kez boşanmaya çalıştığını, ama ne yazıktır ki boşanamadığını, müvekkilinin açmış olduğu ilk boşanma davasından bu yana eşinden ayrı yaşadığını, müvekkili ile davalı eşin kavga ettikten sonra 08.07.2007 tarihinde ayrıldıklarını ve bu tarihten bu yana ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin 2007, 2011 ve 2014 yıllarında boşanma davaları açtığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının şartlarının oluştuğunu beyan ederek, açılan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra en az 3 yıl içinde evlilik birliği yeniden sağlanamaması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2022 tarihli ve 2021/230 Esas, 2022/64 Karar sayılı kararıyla; tarafların evlendikten sonra kısa süre birlikte yaşadıkları, 10 yıldır ayrı yaşadıkları, ilk boşanma davası açıldıktan sonra tekrar bir araya gelmedikleri, erkeğin kadın aleyhine açtığı boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, iş bu davanın 07.04.2021 tarihinde açıldığı, 3 yıllık sürenin dolduğu, bu haliyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2022 tarihli ve 2022/969 Esas, 2022/947 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 15.11.2022 tarihli ve 2022/7020 Esas, 2022/9284 Karar sayılı kararı ile; dosya temyiz incelemesi aşamasında iken, davacı erkeğin 05.11.2022 tarihinde vefat ettiği, gelinen aşamada karar, henüz boşanma yönünden kesinleşmeden davacı erkeğin vefat ettiği, evlilik birliği ölümle sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı, o halde, davanın esası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3.Davacı mirasçısı... vekili bozma sonrası 24.02.2023 tarihli beyan dilekçesi ile; öncelikle dilekçenin kabulü ile birlikte müteveffa davacı erkek mirasçısı... adına vekil kaydının yapılmasını, dosyadaki mevcut evraklar ile kusur yönünden araştırma yapılmasını, dosya üzerinden inceleme mümkün olmayacaksa İlk Derece Mahkemesince tekrar yargılamaya kusur yönünden devam edilmesini talep etmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; müteveffa ... vekilinin celse arasında veraset ilamını dosya arasına sunduğu, mirasçı...'nin davaya dahil edilmesini talep ettiği, kusur yönünden davaya devam etme talebinde bulunduğu, davacı vekilinin müteveffa mirasçısı...'nin dahili davacı olarak Uyap'a kaydedilmesi talebinin ve dava konusunun 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanma davası olması ve davanın niteliği gereğinde kusur tespiti yapılmaması nedeniyle davacı mirasçısı vekilinin kusur yönünden beyanlarını sunmak için süre verilmesi talebinin reddine karar verildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya temyiz incelemesi aşamasında iken davacı erkeğin 05.11.2022 tarihinde karar henüz boşanma yönünden kesinleşmeden vefat ettiği, evlilik birliğinin ölümle sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı, bu sebeple davanın esası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde müteveffa davacı erkek mirasçısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Müteveffa davacı erkek mirasçısı vekili temyiz dilekçesinde; mirasçı...'nin davaya kusur yönünden devam etme ve kusur yönünden delil bildirme talebinde bulunduğu, Mahkemece bu talebin reddedildiğini, red kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarına sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine yönelik olarak davaya devam etme imkânı verdiğini, Kanunun aradığı şartın dava devam ederken yasal mirasçılarının davaya dahil olup olaması hususu olduğu, ayrıca mevcut eldeki dava kusur tespitine ilişkin olmasa dahi mirasçının kusura ilişkin yeni delil sunma hakkı bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, boşanma kararı kesinleşmeden ölen davacı mirasçılarının kusur tespiti yönünden davaya katılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Somut olayda; Dairemizin 15.11.2022 tarihli bozma kararı ile dosya temyiz incelemesi aşamasında iken, davacı erkeğin 05.11.2022 tarihinde vefat ettiği, gelinen aşamada karar, henüz boşanma yönünden kesinleşmeden evlilik birliğinin erkeğin ölümü ile sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı belirtilerek, davanın esası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma kararı sonrası davacı erkek mirasçısı, sağ kalan eşin kusurunun tespiti bakımından davaya devam etmek isteğini bildirmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ kalan eş mirasçı olamayacak ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecektir. Bu bakımdan ölen davacının mirasçılarının davaya, davalının "kusurlu olduğunu tespit ettirmek" bakımından devam etme hakları vardır. Mirasçı vekili 24.02.2023 tarihli beyan dilekçesinde bu iradeyi ortaya koyduğuna göre, İlk Derece Mahkemesince davacı erkek mirasçısının davaya katılma talebinin kabulüne karar verilerek, bu hak tanındıktan sonra davaya, davalının kusurunun tespiti bakımından devam edilerek sonucuna göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar verilmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklandığı üzere BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.