"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/52 E., 2023/242 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/315 E., 2021/554 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davacı kadına sürekli şiddet uyguladığını, sürekli alkol kullandığını, kadını aldattığını, hakaret ve tehdit ettiğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, en son 14 Nisan 2020 tarihinde alkollü gelip kadına ve çocuğa küfür edip şiddet uyguladığını, evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve kötü muamele nedeni ile boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, faizi ile 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi vermemiş, duruşmada boşanmak istemediğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ağır derecede onur kırıcı davranışın bulunduğu ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, davalı erkeğin evlilik birliği süresince eşine kötü davrandığı, sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığı, başka kadınlarla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bunu alışkanlık haline getirdiği, eve geç gelip bazı geceleri dışarda geçirerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, alkol kullanarak eve geç geldiği, en son müşterek çocukla ilgili çıkan tartışmada davalının davacı kadını evden kovduğu, müşterek çocuğa hakaret etmekten davalı hakkında kamu davası açıldığı, ceza dosyası içeriğinde kolluk beyanında davalının tevil yollu eşini müşterek konuttan kovduğunu kabul ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında; evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı erkeğin tam kusurlu bulunduğu, davacı kadının boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin haleldar olduğu, en azından eşinin ekonomik desteğinden mahrum kaldığı, davalı erkeğin eylemlerinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, davacının bir işinin ve herhangi bir gelirinin bulunmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçeleri ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velayetleri tevdi edilen küçükler için takdir edilen aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, hüküm kesinleştikten sonra da ayrı ayrı aylık 600,00'er TL iştirak nafakası olarak devamına, iştirak nafakasının davalıdan alınarak küçükler için harcanmak üzere davacı anneye ödenmesine, davacı kadın için takdir edilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devamına hüküm kesinleştikten sonra da aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına ödenmesine, 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, hüküm altına alınan tazminatlara boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı kadın vekili, tazminat miktarları ve çocuklar için hükmedilen nafakalarının miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı erkeğin davaya cevap vermediği, davacı kadının kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, evlilik birliğinin sarsıldığı, devamında fayda kalmadığı, açıklanan sebeplerle İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna dair vermiş olduğu kararın isabetli olduğu, ortak çocuklar lehine takdir edilen tedbir ve iştirak nafakalarının az olduğu, davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu gerekçeleri ile davacı kadının ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların ve kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarlarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, yeniden bu yönlerden hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesince müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 500,00 'er TL tedbir nafakasının Dairenin karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 'er TL'ye artırılmasına, nafakanın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 1.000,00 'er TL iştirak nafakası olarak devamına, nafakaların davalıdan alınarak velayeten davacıya ödenmesine, davacı kadının maddi tazminat talebinin kabulü ile 200.000,00 TL maddi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadının manevi tazminat talebinin kabulü ile 200.000,00 TL manevi tazminatın boşanma hükmün kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı kadının sair, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davalı erkeğe yüklenilen kusurların eski olaylar olduğunu, affa uğradığını, tanıkların beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, davalı erkeğin ekonomik durumunun göz önüne alınmadığını, davacının psikolojik durumunun araştırılması gerektiğini, yeniden sosyal inceleme uzmanından rapor alınması taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, davacı kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ortak çocuklardan Talha 30.05.2005 doğumlu olup inceleme sırasında ergin olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.