"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2991 E., 2022/2516 K.
DAVA TARİHİ : 16.01.2018
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; eşini hâlâ sevdiğini, boşanmak istemediğini belirterek, mahkemece boşanma kararı verilmesi durumunda ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesini, ortak çocuk ... ... için aylık 200,00 TL, ... için aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisi için aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2019 tarihli ve 2018/42 Esas, 2019/610 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından sunulan delillerin boşanma nedeni yaratmak amacı ile kendisi tarafından oluşturulduğu, ileri sürülen olaylarda davalıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, ortak çocuklar için aylık 100,00'er TL, davalı kadın için aylık 200,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.07.2021 tarihli ve 2020/762 Esas, 2021/1701 Karar sayılı kararıyla; davalı kadının cep telefonu ile başka erkeklerle görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davacı erkeğin kusurunun ise kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 100,00'er TL tedbir nafakasına, ortak çocuk ... ... için aylık 200,00 TL, ... için 150,00 TL iştirak nafakasına, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına 7.500,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/7539 Esas, 2021/9869 Karar sayılı kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tanıkları, davalı kadına ait telefonda resim ve yazışmalar gördüklerini beyan etseler de davacı erkeğin duruşmadaki kadının telefonuna “disk digger" isimli programı kurduğu, telefondaki silinen kayıtları geri getirdiği beyanı dikkate alındığında erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında, hukuka aykırı bu delilin kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı ve bu delil ile kanıtlanmak istenen vakıanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, diğer yandan davacı erkek tarafından dosyaya sunulan ve davalı kadına ait olduğunu iddia ettiği yazışmaların davalı kadın tarafından kabul edilmediği, davalı tarafından yazıldığı iddiasının soyut kaldığı, bu yazışmaların da kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, bu durumda, dinlenen tanıkların davacıdan edindikleri duyuma dayalı anlatımları da dikkate alındığında, davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı, o halde, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü kararın hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince verilen davacı erkeğin davanın reddine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili reddedilen davası yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 27.09.2022 tarihli ve 2022/6424 Esas, 2022/7549 Karar sayılı kararı ile "...İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddi yönünden verilen hüküm Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kaldırılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından temyizi üzerine Dairemizin bozma ilamıyla “davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulünün hatalı olduğundan bahisle” Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken İlk Derece Mahkemesinin red hükmünü 09.07.2021 tarihli ilk kararı ile kaldırdığını dikkate almaksızın yazılı şekilde hüküm tesis etmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı erkek tarafından açılan davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddine, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL, ortak çocuklar için aylık 100,00'er TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle, davalı kadının tamamıyla kusurlu davranışları neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalı kadının okuma yazma bildiğini, aktif olarak sosyal medya hesabını kullandığını, tanık beyanları ve dosya kapsamı doğrultusunda kadının güven sarsıcı davranışlarının ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında davalı kadından kaynaklanan ve birliğin sarsılmasına sebebiyet verecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, bozmaya uygun hüküm verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 166 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.04.2023 oy birliğiyle karar verildi.