"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/380 E., 2023/522 K.
DAVA TARİHİ : 28.09.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/769 E., 2020/593 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma taleplerinin reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak gerekçenin düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulmaktadır. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince başvurunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda, bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı ... erkek vekilince istinaf kanun yolu başvurulmamış ve Bölge Adliye Mahkemesince de kadın yararına hükmedilen tazminatlar miktarı, çocuklar ve kadın için talep edilen nafakaları dışında erkek eş aleyhine yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velâyeti yönünden istinaf yoluna başvurmayan ... erkeğin Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ... erkek vekilinin kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velâyeti ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
... erkek vekilinin kadın ve çocuklar için hükmedilen nafakalar ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı dilekçesinde özetle; evliliklerinin ilk gününden itibaren kadının annesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini ve kadının bu duruma sessiz kaldığını, darp raporu alabilmek için kendisini duvarlara çarptığını, olaydan sonra çocukları evde bırakıp evde bulunan altınlar ile bir miktar nakit parayı da alarak gittiğini, karşı tarafça daha önce Karşıyaka 2. Aile Mahkemesinin 2018/320 Esas sayılı dosyası ile açılan boşanma davasından vazgeçtiğini, kadının annesinin erkeği kasa gibi görerek sürekli para ve hediye baskısı uyguladığını iddia ederek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin gezip tozmayı seven, alkol ve uyuşturucu madde kullanan, eğlence ortamlarında bulunmaktan hoşlanan, şiddet eğilimli bir kişi olduğunu, eşine nefes aldırmadığını, eve hapsettiğini, sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin annesinin evliliğe müdahale ettiğini, son ayrılık öncesi yaşanan olayda erkeğin eşine şiddet uygulayarak gece 03.00'te evden dışarı attığını, erkek eşin, kadın ve annesine küfür, tehdit ve hakarete varan mesajlar gönderip ölümle tehdit ettiğini beyan ederek; erkeğin davasının ve taleplerinin reddine, erkeğin kusurlu hareketleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, bir arada yaşadıkları dönemde sürekli alkol kullandığı, kadına şiddet uyguladığı, 01.04.2018 ta tarihli olay sebebiyle bu kişilere yönelik tehdit ve hakaretten, 12.06.2018 tarihli olay sebebiyle ise bu kişilere yönelik tehdit ve hakaret yanında konut dokunulmazlığını ihlal etmekten ceza aldığı belirtilerek erkeğe kusur yüklendiği; 09.04.2019 tarihinde erkek tarafından kadının ağır şekilde yaralanması, annesi ve üvey babasının öldürülmesi olayı dava tarihinden sonra meydana gelmesi sebebiyle erkeğe iş bu davada kusur olarak yüklenmediği, üvey babası tarafından erkeğin silahla ağır yaralandığı 12.06.2018 tarihli olay sırasında kadının annesi ve çocuklarla birlikte kendisini ayrı bir odaya kilitlemiş olması gözetilerek de kadına kusur yüklenmediği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadının eylemlerinin pek kötü ve onur kırıcı davranış kapsamında sayılamayacağı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı, erkek eşin cezaevinde hükümözlü olduğu herhangi bir yerden gelirinin olmaması, kadın ve çocuklar için talep edilen nafaka şartlarının oluşmadığı boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkek eşin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı gerekçesiyle; erkek eşin açtığı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci maddesi kapsamındaki boşanma taleplerinin ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma taleplerinin reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar'ın velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için talep edilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için talep edilen tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin erkeğin cezaevinde olması, başka bir gelirinin olmaması nedeniyle reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kendisi ve çocuklar için istediği nafakaların reddi ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde, 12.06.2018 ve 09.04.2019 tarihlerinde yaşanan olayların hükme esas alınmamasının doğru olmadığını, olayların birbirine bağlı olduğunu ileri sürmüş ise de 12.06.2018 tarihli olay sebebiyle erkeğe kusur yüklendiği, dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların ise, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı ve derdest davada dikkate alınamayacağı, dava tarihinden sonra 09.04.2019 tarihinde yaşanan olayın kusur belirlenmesinde hükme esas alınmamış olmasında isabetsizlik olmadığı, erkek eşin cezaevinde bulunması, geliri ve gelir getirici mal varlığının olmaması çocuklara karşı olan yükümlülüklerini ortadan kaldıran bir neden olmadığı, ortak çocuklar için istenen tedbir nafakaları ve iştirak nafakalarının reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen maddî ve manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesi ile; kadının tazminatlar ile nafakalara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 300,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın vekilinin sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası, erkeğin reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ve velâyet yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile çocuklar ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 169 uncu, 174 üncü, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. ... erkek vekilinin kabul edilen kadının boşanma davası, reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve ortak çocukların velâyetine yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
2. ... erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.