Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4366 E. 2024/1063 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla açılan boşanma davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazları yerinde görülmeyerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/560 E., 2023/425 K.

DAVA TARİHİ : 04.09.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pamukova Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/6 E., 2022/14 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine ve kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği boyunca eşine karşı ilgisiz davrandığını, davacının sunduğu hayatı beğenmediğini. evlilik birliğine karşı üzerine düşen sorumluluklardan zamanla kaçındığını, davacıya hakaretler ettiğini, taraflar arasında Ardahan (Aile) Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde boşanma davası açıldığını, ancak dava ispatlanamadığı için davanın reddine karar verildiğini, davanın reddinin kesinleşmesinin üzerinden 3 yıldan çok çok fazla süre geçmiş olmasına rağmen evlilik birliğinin devamını sağlayamadıklarını, davacının aile konutundan kovulduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ederek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediğini, Mahkemenin 2019/216 esas sayılı dava dosyasında görülmekte olan nafaka davasında vermiş olduğu dava dilekçesinin içeriğini tekrar ettiğini, evlilik birliğinin bozulmasında kabahatli olanın davacı olduğunu, boşanmak istemediğini beyan ederek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve yapılan açıklamalar doğrultusunda; tarafların dava tarihinden yaklaşık bir yıl öncesine kadar birlikte yaşıyor olduğunun belirlenmesiyle birlikte davacı erkek eş tarafından açılan ve davanın reddine yönelik hüküm kurulan boşanma davasına dair Ardahan 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2006/234 Esas, 2006/708 Karar sayılı, 12.10.2006 tarihli ilamının kesinleşmemiş olması neticesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası şartlarının somut olayda gerçekleşmediği; davacı tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinici fıkraları uyarınca açılan davada, dosya kapsamıyla az da olsa kusurlu olduğu ispat edilemeyen kadın eşin boşanmaya karşı çıkması ve davacının kendi kusuruna dayanarak boşanma hükmünü elde edemeyeceği dikkate alınarak sübut bulmayan davanın reddine, ayırma kararı öncesi Mahkeme'nin 2019/216 Esas sayılı dosyası üzerinden 12.03.2020 tarihli ara karar ile kadın yararına hükmedilen aylık 500 TL tedbir nafakasının (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, tanık Ü.G.'nin beyanlarına gerekçede yer verilmediğini, boşanma davasının üzerinden 15 yıl geçtiğini, tarafların ayrı konutlarda yaşadıklarının tartışmasız olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi ve boşanma davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen eylemli ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadına yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası hükümleri, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.