Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4373 E. 2024/2662 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak hükmedilen tazminatın yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayarak evi terk etmesine sebebiyet verdiğini ve kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığını tespit ederek erkeği tamamen kusurlu bulması ve buna bağlı olarak tazminata hükmetmesi usul ve kanuna uygun bulunarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/239 E., 2023/472 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gördes Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/133 E., 2020/148 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 Kurban Bayramı arefesinde kadının erkeğin ailesine gitmek istememesi sebebi ile kavga ettiklerini, tartışma sırasında erkeğin kadının elindeki bıçağı almak isterken yaralandığı, kadının darp edildiği iddiası ile şikayetçi olduğunu, bayramın ikinci günü kadının evdeki eşyaları boşalttığını, kadının tedbir nafakası davası açtığını, çocukları kışkırttığını, görüştürmediğini, aracı olmak isteyenlere '' onu sürüm sürüm süründüreceğim, yüz bin lira tazminat isterim" dediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı erkek vekili süresinde verdiği karşı davaya cevap dilekçesinde 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı kadından alınarak davacı karşı davalı erkeğe verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli şiddet uyguladığını, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, ailesi ile ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, hakaret ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı erkeğin şiddet uygulaması ve ayrı ev tutmamasının aile birliğinin devamına imkan vermeyecek bir kusur olarak değerlendirildiği ancak ispat yükü kendisinde olan tarafın şiddete ilişkin somut delil sunamadığı, evi terk eden davalı karşı davacı kadının aile birliğinin devamına imkan vermeyecek kusurunun daha ağır olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 6.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı kadından alınarak davacı karşı davalı erkeğe verilmesine, ortak çocuk Neslihan`ın velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL iştirak nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacı anneye verilmesine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 3.000,00 TL maddî, 2.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, aylık 400,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, lehe hükmedilen tazminat miktarları, kadın lehine nafakaya hükmedilmemesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, tedbir nafakası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı kadının ayrı ev tutmama vakıasına dayanmadığı, toplanan delillerden de tarafların erkeğin anne ve kardeşinin oturduğu binada altlı üstlü oturdukları, ayrı ev tutmama vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, her ne kadar mahkemece davalı karşı davacı kadına evi terk ettiğinden bahisle kusur verilmiş ise de; tedbir nafakası dosyası ve ceza yargılamasına göre kadının uğradığı fiziksel şiddet eylemi nedeniyle evi terk etmekte haklı olduğu, bu vakıa nedeniyle kadına kusur verilemeyeceği halde mahkemece eksik delil ile kadına terk eylemi nedeniyle kusur verilmesinin doğru olmadığı, davacı karşı davalı erkeğin, davalı karşı davacı kadına fiziksel şiddet uygulayarak davalı karşı davacı kadının ortak konuttan ayrılmasına sebebiyet verdiği, davalı karşı davacı kadının ise kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, durum böyleyken mahkemece davacı karşı davalı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kabulünün usul ve yasaya aykırı bulunduğu, tazminat isteyen davacı karşı davalı erkek tam kusurlu olduğundan mahkemece tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulünün doğru görülmediği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu, her ne kadar davalı karşı davacı kadın çalışmakta ise de; boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı, asgari ücret düzeyinde aldığı gelirin onu yoksulluktan kurtarmadığı, davacı karşı davalı erkeğin maaşı dışında aşçılık ve hayvancılık yaparak ek gelir elde edip, kendisine ait evde oturmasına karşılık davalı karşı davacı kadının kira ödemesi ve asgari ücret düzeyinde gelir elde etmesi karşısında taraf gelirlerinin birbirine denk olmadığı, davalı karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleştiği, ortak çocuğun istinaf incelemesi sırasında 29.06.2021 tarihinde ergin olduğu, dolayısıyla velâyet konusu olmaktan çıktığı, bu durumda velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasının konusu kalmadığından hükmün bu yönlere ilişkin kısımlarının düzeltilmesi gerektiği ancak davalı karşı davacı kadının ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakası talep ettiği, mahkemece bu konuda olumlu-olumsuz karar verilmemesinin doğru görülmediği gerekçeleri ile davacı karşı davalı erkeğin kusura esas alınan vakıa ile ortak çocuk Neslihan'ın velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik, davalı karşı davacı kadının da erkeğin açtığı asıl davanın kabulü, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, kusur belirlemesi, kendi lehine hükmedilen tazminat miktarları, hüküm kurulmayan tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile gerekçenin ve hükmün yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilerek bu hususlarda yeniden hüküm kurulmasına, davacı karşı davalı erkeğin boşanma davasının ve maddî-manevî tazminat talebinin reddine, 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, davacı karşı davalı kadın için Gördes Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2016/223 Esas 2017/96 Karar sayılı tedbir nafakası ilamı ile belirlenen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, dava tarihi olan 26.09.2018 tarihinden geçerli olmak üzere boşanma hükmünün kesinleşeceği tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir, hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının, davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, ortak çocuk ... boşanma hükmü kesinleşmeden istinaf incelemesi aşamasında ergin olduğundan, ortak çocuk yönünden velâyet, kişisel ilişki ve iştirak nafakası taleplerinin konusu kalmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk Neslihan için Gördes Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2016/223 Esas 2017/96 Karar sayılı tedbir nafakası ilamı ile belirlenen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, dava tarihi olan 26.09.2018 tarihinden geçerli olmak, ergin olduğu 29.06.2021 tarihinde sona ermek üzere, aylık 350,00 TL tedbir nafakasının, davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, tarafların sair istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili; hiç bir delillerinin değerlendirilmediğini, davalı karşı davacı kadının kusurlarının ortaya konulmasına rağmen hiç dikkate alınmadığını, davalı karşı davacı kadının evliliğin sona ermesinde kusurlu olduğunu belirterek istinaf ilamının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.