Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4374 E. 2024/3086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/311 E., 2023/536 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/154 E., 2020/250 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının bekareti konusunda sıkıntı yaşansada müvekkilinin bunu ailesine yansıtmadığını, kadının sürekli olarak müvekkiline ve ailesine karşı saygısız ve küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, ev işlerini yapmak istememesi nedeni ile yemeklerin erkeğin ailesi ile birlikte yenildiğini, çiftçilik ve seracılık yaptığını bilmesine rağmen kadının eşine destek olmadığını, son olarak haksız yere kadının darp edildiği iddiasında bulunduğunu, bu olaydan sonra müvekkilinin umudunun kalmadığını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, velâyetinin müvekkiline tevdiine aksi halde ortak velâyete karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek ve ailesinin tutumları yüzünden sorunlar yaşadıklarını, erkeğin müvekkiline "sen pissin, kokuyorsun, seninle birlikte olmak istemiyorum" diyerek müvekkili ile yatmak istemediğini, "evde ne oturup duruyorsun , ne işe yararsın" gibi sözler söylediğini, ailesinin de kadını hor görüp "sen ... yakışmıyorsun, seninle geçinceme olmaz" dediklerini, 11.02.2018 tarihinde sabah saat 10:00 sıralarında evlerinin yanında bulunan domates serasında hamile olan müvekkilinin ilaç atarken erkeğin ona "ilaç atmayı bilmiyorsun" diyerek tokat attığını, seradan ve evden kovduğunu, müvekkilinin bakire olduğunu bilmesine rağmen bakire olmadığı iddiasının bardağı taşırdığını belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, velâyetinin anneye bırakılmasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasını, ziynet eşyalarının iadesine, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin seracılık işiyle uğraştığı, kadının da kendisine yardım ettiği ancak kadın tarafından yapılan işin beğenilmediği, bu nedenle erkek ve onun ailesi tarafından küçümsendiği, iş bilmediği, yemek dahi yapamadığı, kişisel temizliğine dikkat etmediği gerekçe gösterilerek aşağılandığı, tarafların kısa bir süre sonra evlerini ayırdıkları,erkeğin kadına "pissin, kokuyorsun" dediği, aynı yatakta yatmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının kusurunun bulunmadığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, çocuğun yaşı, anne yanında kalıyor olması ve anne yanında herhangi bir ihmal veya istismar altında olmadığı dikkate alınarak velâyetin anneye bırakılmasına, baba ile ortak çocuk arasında her hafta Cuma günleri, dini bayramların ikinci günü ve ve babalar günüde sabah 09.00, akşam 17.00 saatleri arası kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan aylık 250.00 TL tedbir, 350.00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, kararın kesinleşmesinden itibaren faizi ile 10.000.00 TL maddî, 10.000.00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının tefrikine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet, tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını istemiş, süresinden sonra verdiği dilekçe ile kişisel ilişkinin hafta içi "her Perşembe ve Cuma günleri" şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin mahkemece belirlenen kusurlu davranışları yanında, tanık beyanları ile kadının da başkalarının yanında erkeğe saygısız davrandığı, evlilik birliği içerisinde yemek yapmak ve ev işlerini öğrenmek konusunda yeterince çaba sarf etmediği, kadının da az da olsa kusurlu olduğu, erkeğin dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesi ve asıl davanın reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusur gerekçesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin boşanma davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulüne, tarafların boşanmalarına, sair yönlere ilişkin istinaf talebinin ise esastan reddine ve süresinde olmayan kişisel ilişkinin düzeltilmesine dair dilekçesinin de talebin kamu düzenine ilişkin olmaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; re'sen tespit edilen hususlarda değerlendilerek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dosya temyiz incelemesindeyken davacı karşı davalı erkek gönderdiği dilekçelerde kadının başkası ile birliktelik yaşadığını belirterek temyiz itirazlarının incelenmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ve ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasının, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, yargılama aşamasında meydana gelen veya sonradan ileri sürülen olayların hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.