Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4392 E. 2024/1002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların beyanları değerlendirildiğinde, davalı erkeğin alkol bağımlılığı ve eşine hakaret etmesi, davacı kadının da eşine hakaret etmesi ve psikolojik destek almayı reddetmesi nedeniyle eşit kusurlu oldukları, bu nedenle boşanmaya karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/207 E., 2023/414 K.

DAVA TARİHİ : 24.12.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrekani Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/125 E., 2022/106 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı erkeğin sürekli içki içtiği, hakaret ettiği davacı kadına ve çocuklara şiddet uyguladığı hemen her günü tartışma ve kavga yaşandığını, çocukların psikolojisini olumsuz etkilendiği, davalı erkeğin uzaklaştırma kararını ihlal etmesi nedeniyle zorlama hapsine karar verildiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 15.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı tarafından cevaba cevap dilekçesinin ekinde sunduğu dilekçede; ev eşyalarının iade edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; boşanmak istemediğini, aile terapistine yönlendirilmesini talep ettiğini, davacının iddialarının kabul etmediğini, bazı günlerde kendisini kaybetmeyecek şekilde alkol kullandığını, uzaklaştırıma kararının ihlali nedeniyle kadının şikayeti sonrasında kadının şikayetten vazgeçtiği, kadının psikolojisinin bozuk olduğu, kendisine hakaret ettiği, davacı kadına psikiyatr tarafından verilen ilaçları sadece 2 gün kullandığını, kadının davalının yanına yatmasına izin vermediğini, kadının maddî nedenlerle problem çıkardığını, davacının kendi başına buyruk hareket ettiğini, davacı kadının kusurlu olduğunu, çocukları kendisi ile görüştürmediğini, kadının davasının reddine, kadının tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası, maddî tazminat talebinin reddine, mahkeme aksi kanaatte ise miktarlarının indirilmesine, ortak çocuk ...'in velâyetinin kendisine verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle tarafların tartışmalarda birbirlerine hakaret ettikleri, davalının alkol bağımlılığının bulunduğu, davacının psikolojik destek aldığı ancak ilaçlarını düzenli kullanmadığı, davalının ise davacının ilaçlarını kullanmadığı için psikolojik destek almaya yanaşmadığı, 5-6 yıl önce şiddet olayının yaşandığı, tarafların 1.5-2 senedir ayrı yaşadıkları, davalının cevap dilekçesinde boşanmayı istememesine rağmen 3. Celsede davayı kabule ilişkin beyanı birlikte değerlendirildiğinde tarafların evliliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olduğu, davalının alkol bağımlılığı ve davacıya şiddet uygulaması nedeniyle ağır kusurlu olduğu, tarafların psikolojik destek almayı reddetmeleri ve birbirlerine hakaretlerde bulunmaları hususunda her ikisinin de kusuru bulunduğu, davacının hafif kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşemeyeceği, ortak çocuk Esmanur'un velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk Onur'un reşit olması nedeniyle tedbir ve iştirak nafakası talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; fiziksel şiddet olayının 5-6 yıl önce yaşandığını sonrasında tarafların birlikte yaşamaya devam ettiğini, bu durumun affedildiğini, alkol bağımlısı olmadığını, psikolojik destek almayı kabul etmediğinin gerçek olmadığını, kusur durumuna ilişkin gerekli değerlendirme yapılmadığını, kadının kusurlu olduğunu, kadın yararına takdir edilen maddî tazminatın hukuka aykırı olduğunu, boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı eşine şiddet uygulamak davalı erkeğe kusur olarak yüklendiği ancak sözü edilen şiddet olayının beş altı yıl önce gerçekleştiği, bu olaydan sonra ortak yaşamın devam ettiği bu nedenle davacı tarafından affedilmiş ya da en azından hoşgörü ile karşılınmış sayılacağı, affedilen ya da hoşgörü ile karşılanan davranışların ise boşanma hükmüne esas alınamayacağı, başka bir şiddet olayının ise ispatlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen psikolojik destek almayı reddetme vakıasına gerek dava gerekse cevaba cevap dilekçesinde vakıa olarak dayanılmadığı, usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen vakıalar esas alınarak kusur belirlemesi yapılamayacağı, bunlara karşın mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen "alkol bağımlısı olmak ve eşine hakaret etmek" şeklindeki kusurlarının ise davacı tanık beyanları nazara alındığında gerçekleştiği, davacı kadının ise İlk Derece Mahkemesince kusur olarak kendisine yüklenilen, istinaf başvurusunda bulunmadığından kendisi bakımından kesinleşen "eşine hakaret etmek ve psikolojik destek almayı reddetmek" şeklinde kusurlu davranışlarının bulunduğu, boşanmaya sebep olan bu olaylarda "alkol bağımlısı olmak ve eşine hakaret etmek" şeklinde kusuru bulanan davalı erkek ile "eşine hakaret etmek ve psikolojik destek almayı reddetmek" şeklinde kusurları bulunan davacı kadın eşit kusurlu olduğu, İlk Derece Mahkemesi'nin davalı erkeği ağır, davacı kadını az kusurlu bulması hatalı olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın eşit kusurlu olmakla koşulları oluşmayan maddî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanma kararı, velâyet, kişisel ilişki ile tedbir-iştirak nafakası bakımından verilen kararda isabetsizlik görülmediği, davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle İlk Derece Mahkemesinin kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, davacı kadının koşulları oluşmayan maddî tazminat talebinin reddine, davalının sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; boşanmak istemediğini, kendisine yüklenen kusurları kabul etmediğini boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiğini Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının yalnızca boşanma yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci, 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.