Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4403 E. 2024/4040 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat miktarları ile ziynet alacağının tespiti hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/460 E., 2023/126 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/577 E., 2022/4 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alaacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyizine konu ziynet alacağının reddedilen kısmının miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı kaşrı davacı kadın vekilinin ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı-karşı davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki ve davacı davalı erkeğin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ilte temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık Üfe oranında arttırılmasına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve ziynetlerin aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, erkeğin dinlenen tanık beyanlarına göre; kadının, erkeğe, erkeğin ailesinin yanında rencide edici sözler söylediği, erkeğin de kadına küçük düşürücü sözler söylediği, kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, kadını evden kovup daha sonrasında kadından habersiz ortak konutun satıldığı ve eşyaların kadından habersiz şekilde tahliye edildiği, bu halde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin daha kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporu da göz önüne alınarak ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiği, kadının çalışmadığı ve gelirinin bulunmadığı, kadının daha az kusurlu olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirlendiğinden kadın yararına nafakaya hükmedildiği, erkek daha kusurlu olduğundan tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evlilik süreleri, evlenme şansları birlikte değerlendirilerek kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, erkeğin kusurlu hareketleri sonucu kadının kişilik hakkı ihlal edildiğinden manevî tazminatın şartları oluştuğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, evlilik süreleri, yaşları, yeniden evlenme şansları hep birlikte değerlendirilerek manevî tazminata hükmedildiği, erkeğin ziynet eşyalarını bozdurup araba aldığı, daha sonra arabanın satılıp bir miktar kredi çekilip taraflarca erkek adına ev alındığı, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların yıllık Üfe oranında arttırılmasına, kadın yararına 22.500,00 TL maddî, 22.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile 3 adet 22 ayar 40'ar gram bileziğin (51.060,00-TL), 4 adet 22 ayar 15'er gram bilezik ( 25.530,00 TL) 7 adet çeyrek altın ( 5.313 TL ) 1 adet yarım altın ( 1518 TL ) 3 adet tam altının ( 9315 TL) aynen iadesine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, tazminat ve nafakaların miktarı, ziynetlerin reddedilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları hakkaniyet ilkesi ile dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile kadının vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların yıllık Üfe oranında arttırılmasına, kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, ziynetin kabul edilen kısmı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, tazminat ve nafakaların miktarı, ziynetin reddedilen kısmı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuk için iştirak nafakası, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı ile kişisel ilişkinin çocukların üstün yararına olup olmadığı, ziynet alacağı davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1 Davalı-karşı davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.