"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/167 E., 2023/378 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2021 - 18.11.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/9 E., 2021/1035 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 2003 yılında evlendiklerini, müvekkilinin ilk evliliği davalı-davacının ise ikinci evliliği olduğunu, ortak üç çocuklarının olduğunu, davalı-davacının 2009 yılında emekli olduğunu, müvekkilinin on yıllık çalışma hayatı olduğunu ve asgari ücret ile çalıştığını, davalı-davacının ilk evliliğinden kaynaklı nafaka borçları yüzünden ortak konuta sürekli icra geldiğini, elektrik, su ve kira borçlarını ödeyemediklerini, kira borçları nedeniyle tarafların evlendikten sonra 12 farklı ev değiştirdiklerini, tarafların son bir yıldır ayrı evde kaldıklarını, davalı-davacının icra borçları ve üç aylık ödenmeyen fatura borçları yüzünden tartışma çıktığını, davalı-davacının müvekkiline "hayatında birisi var, paraları ona yediriyorsun, çantamı karıştırıyorsun seni cümle aleme rezil edecem" dediğini, davalının 10.12.2019 tarihinde müvekkilini ve ortak çocukları evden gönderdiğini, tarafların evlilik birliği içerisinde paylaşacakları bir ortamlarının kalmadığını beyan ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, 20.000,00 TL maddî tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, tarafların 2004 yılında evlendiklerini, ortak üç çocuklarının olduğunu, tarafların altı yıl resmi nikahları olmadan yaşadıklarını ve müvekkilinin davacı-davalıya biten evliliği ile ilgili sıkıntılar çekebileceklerini söylediğini ve davacı-davalının müvekkiliyle bunları bilerek evlendiğini, müvekkilinin sol gözünde %65 sağ gözünde %52,5 görme kaybı bulunduğunu, müvekkilinin davacı-davalının çalıştığı işyerinin sahibi ile aralarında bir ilişki olduğu düşüncesine kapıldığını, davacı-davalının bir gün eve geç gelmesi nedeniyle taraflar arasında tartışma yaşandığını, davacı-davalının müvekkiline "siktir olup gideceksin, senden boşanacağım, sen yoluna ben yoluma" dediğini, davacı-davacının çocukları alarak babasının evine gittiğini, 27.05.2020 tarihinde davacı-davalının mesai arkadaşının müvekkilini arayarak şirket müdürünün kendisi ile görüşmek istediğini söylediğini, şirket müdürünün müvekkiline davacı-davalıyı şirket arabasında şirket çalışanıyla uygunsuz şekilde yakalandığını söylediğini, bu olaylardan sonra müvekkilinin boşanmak istediğini, tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî tazminata, 100.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı- davacı erkeğin ortak konutun faturalarını ödemediği, kira borcunu ödemediği için birçok ev değiştirmek zorunda kaldıkları, borçlar nedeniyle icra takibi yapıldığı, maddî anlamda sorumsuz olduğu buna karşılık davacı- davalı kadının da felç geçiren eşi bakıma muhtaçken evi terk ettiği, evi boşalttığı ve kira kontratını iptal ettiği, gerçekleşen duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların velâyete tabi ortak çocukları Kutay ve Çağan Tunay'ın fiilen anne yanında kalıyor olması ve anne yanında kalmaya devam etmesinin çocuğun gelişimi olumsuz etkileyeceğine dair bir delil bulunmaması, çocukların üstün yararı gereği ile ortak çocukların velâyetlerinin ... anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Berkay yargılama sırasında ergin olduğundan velâyet hususnda karar verilmesine yer olmadığına, çocuklar için dava tarihinden ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştikten sonra ayrı ayrı aylık 450,00 TL iştirak nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak ... kadına verilmesine, ortak çocuk Berkay için dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak ... kadına verilmesine, davalı-davacı erkeğin emekli olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların eşit kusurlu olması nedeni ile ... kadının tazminat taleplerinin reddine, Mahkemenin 26.10.2021 tarihli ek kararı ile de erkeğin tazminat taleplerinin eşit kusurlu olmaları nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... vekili istinaf dilekçesinde; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, müvekkilinin tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına yoksulluk nafakası ile taraflar yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşulları gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.