Logo

2. Hukuk Dairesi2023/440 E. 2023/1354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, az kusurlu kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve daha önceki Yargıtay kararıyla kesinleşen boşanma hükmüne rağmen İlk Derece Mahkemesi'nin yeniden boşanmaya hükmetmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın önceki bozma ilamında onanan ve kesinleşen boşanma hükmüne rağmen tekrar boşanmaya karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle hükmün düzeltilerek boşanmaya dair kısmın çıkarılması ve sadece tazminata ilişkin kısmının onanması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kötü muamelede bulunduğunu, kadına karşı bakım ve özen borcunu yerine getirmediğini, ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını, eve geç geldiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, 1.000,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ile ortak çocuk için 1.000,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin köyde yaşadığını, hayvancılıkla uğraştığını, kadının bunu bilerek kendisiyle evlendiğini, sonrasında kadının ilçede yaşamak istemesinden kaynaklı olarak anlaşmazlık çıktığını, hamileyken kadının tavırlarının değiştiğini, sigara kullandığını, erkeğin çalışmasına engel olduğunu, erkeğin ailesine hakaret ettiğini, sürekli evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sürekli kavga çıkardığını, tehdit ettiğini, müşterek çocuğa şiddet uyguladığını, evden ayrılırken ortak çocuğu yanına almadığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2022 tarihli ve 2021/538 Esas, 2022/297 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise ortak çocuğa karşı bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği, evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiği, birlik görevlerini yerine getirmediğinden bahisle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ödenmesine, kadının maddî ve manevî tazminat talepleriyle erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, velâyet, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili ise kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2020/1210 Esas, 2021/1719 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı ve velâyet yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 08.11.2021 tarih ve 2021/7246 Esas ve 2021/8270 Karar sayılı ilamı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre davalı-karşı davacı erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda ağır kusurlu bulunan erkeğin bu kusurlu davranışlar göz önüne alındığında kadının maddî ve manevî tazminata hak kazandığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesi gerektiğinden bahisle kararın kusur tespiti ve kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden bozulmasına, kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davası, tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı ile velâyet yönünden yapmış olduğu temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyularak verilen yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduklarından bahisle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ödenmesine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının iştirak nafakası talebi ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, müşterek çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve iştirak nafakası da almadığından tüm masrafların erkek tarafından karşılandığını, erkeğin ekonomik olarak zorlandığını ileri sürerek kararın kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminat ve nafakalar ile miktarları ve kendi manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davası neticesinde az kusurlu kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmamasına göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.

2.Somut olayda İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2020 tarihli ilk kararıyla asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası takdirine, kadının maddî ve manevî tazminat talepleri ile erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velâyet, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, erkek aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi üzerine verilen bu esastan ret kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 08.11.2021 tarihli ve 2021/7246 Esas, 2021/8270 Karar sayılı ilamıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi ve davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilerek bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. O halde, tarafların boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün aşamalarda kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı-karşı davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine

ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının "A-1" bendinde yer alan "... ili, Taşova ilçesi, ... mah/köyü, Cilt:39, Hane:141, BSN:24'de nüfusa kayıtlı, ... ve ...'den olma, 11/12/1994 doğumlu, ... T.C. Kimlik nolu davacı/karşı davalı ... ... ile aynı yer BSN:9'da nüfusa kayıtlı, ... ve ...'den olma 26/10/1990 doğumlu, ... T.C. Kimlik nolu davalı/karşı davacı ...'ın TMK'nun 166/1-2 maddesi gereğince BOŞANMALARINA" ibaresi ile "B-1" numaralı bendinde yer alan "... ili, Taşova ilçesi, ... mah/köyü, Cilt:39, Hane:141, BSN:24'de nüfusa kayıtlı, ... ve ...'den olma, 11/12/1994 doğumlu, ... T.C. Kimlik nolu davacı/karşı davalı ... ... ile aynı yer BSN:9'da nüfusa kayıtlı, ... ve ...'den olma 26/10/1990 doğumlu, ... T.C. Kimlik nolu davalı/karşı davacı ...'ın TMK'nun 166/1-2 maddesi gereğince BOŞANMALARINA" ibaresinin çıkartılarak bu bentler yerine geçmek üzere "Kesinleşen boşanma hükmü konusunda karar verilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.