"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3912 E., 2023/570 K.
DAVA TARİHİ : 16.11.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/364 E., 2022/428 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davalı erkeğin temyizine konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkeğin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı erkeğin boşanma davası yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili ve ortak çocuk ile ilgilenmediğini, hakaret ettiğini, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, ziynet eşyalarının alınarak iade edilmediğini beyanla boşanma ve ziynet alacağı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların Tefe-Tüfe oranında artırılmasına, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaz ise şimdilik 500,00 TL sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ziynet alacağı beldelini 40.945,00 TL' ye ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacı hamile iken ilgilenmediği, ortak çocuk ile ilgilenmediği, davacıya birçok defa hakaret ettiği, fiziki şiddet uyguladığı, bu nedenle eşe karşı kasten yaralamadan ceza aldığı ve kararın kesinleştiği, sosyal inceleme raporuna göre ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile kişisel ilişki tesisine, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğundan çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakasına, çalışmayan, düzenli geliri olayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı lehine, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat takdirine, davacıya takılan ziynet eşyalarının tamamının düğünden sonra davalıya verildiği, daha sonra ise davacıya iade edilmediği ispatlandığından ziynet alacağı davasının kabulüne, karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet eşyası alacağı talebinin kabulü ile üç adet toplam atmış gram yirmi iki ayar altın bileziğin (35.760,00 TL) ve beş adet çeyrek altının (5.185,00 TL) aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları bedelinin 500,00 TL'sinden geriye kalan 40.445,00 TL'sine ıslah tarihi olan 08.07.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 40.945,00 TL'nin davalı alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, ziynet alacağı yönünden kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; boşanma davasına ilişkin hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.