"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/173 E., 2022/863 K.
KARAR : Bozma sonrası kısmen kabul
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kadın lehine 750,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulünü, tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 161 veya 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini, kadın lehine aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2014 tarihli kararı ile erkeğin kadının evden ayrılmasından sonra başka bir kadınla aynı çatı altında yaşadığı, kadının ise aşırı alkol alarak tanımadığı bir manava sokakta alenen öpücük göndermesi, ...ın dizlerine oturarak sarılmaya çalışması, sokaktan geçen herkesin görebileceği şekilde iç çamaşırları ile pencereye çıkarak dans etmesi eylemleri, güven sarsıcı ve sosyal hayata aykırı davranışlar olarak kabul edilerek evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, kadın için 750,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde hüküm davalı-davacı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 01.06.2015 tarihli ilamında, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ile kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar vermiştir.
3. Bozma ilamına karşı yapılan karar düzeltme istemi reddedilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemece verilen 11.08.2016 tarihli kararda,bozma ilamına uyulmakla tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine 750,00 TL tedbir ve 900,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
2.Karara karşı, süresi içinde davalı-davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
3.Dairemiz 30.10.2018 tarihli ilamında, yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
4. Bozma ilamına karşı yapılan karar düzeltme istemi,Dairemiz tarafından reddedilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek, kadın lehine 750,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı- davacı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraflar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.