Logo

2. Hukuk Dairesi2023/445 E. 2023/4076 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1571 E., 2022/2568 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/35 E., 2021/278 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadın vekilinin ise sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekilinin mahkememize sunduğu dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kadın üzerinde baskı kurduğunu, aşağıladığını, erkek isim ve lakapları taktığını, yüksek sesle konuştuğunu, kadının aldattığı yönünde asılsız ithamlarda bulunduğunu, ortak çocuk hastalandığında kadını sorumlu tuttuğunu, ev eşyalarına zarar verdiğini, evden kovduğunu, evin kilidini değiştirdiğini, kadının ailesinin yanına yerleşmek zorunda kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuk ile ilgilenmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, ortak konutu terk ederek babasının evine gittiğini, erkeğe bıçak çektiğini, tehdit ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeği aşağıladığını, hakaret ettiğini, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların asılsız olduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına karşı hakaret ettiği ve ev eşyalarına zarar vermek suretiyle kadını sindirmeye çalıştığı, erkeğin ikinci cevap dilekçesinde tanık deliline dayandığı ancak daha sonra tanıklarını dinletmekten vazgeçtiği, taraflar arasındaki yazışmalardan kadına yüklenebilecek bir kusurun tespit edilemediği, erkek tarafından dosyaya sunulan CD kayıtlarının kadının rızası dışında elde edilmiş olması nedeniyle hukuka aykırı delil teşkil ettiği, kadının erkeğe bıçak çektiğine ilişkin iddianın da kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gibi dosya kapsamından da ispatlanamadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, açıklanan gerekçelerle kadına yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporundaki tespitler ve ortak çocuğun beyanları doğrultusunda velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına 2020 yılı Mart ayından itibaren takdir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının 450,00 TL'ye çıkartılarak karar kesinleşinceye kadar bu miktar üzerinden devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdirine, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 17.500,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesiyle; kusur belirlemesi, kadın yararına belirlenen maddî ve manevî tazminatlar ile velâyet düzenlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun ihtiyaçları ile günün ekonomik şartları nazara alındığında ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun derecesi ile kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf itirazlarının kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının sair, erkeğin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin ses kayıtları ile kadının 'açık ilişki' olarak tabir edilen talebini içerir kendi el yazısı ile kaleme aldığı metnin Mahkemece dikkate alınmadığını, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, pandemi dolayısıyla çocuğun eğitim hayatındaki aksamaların babası tarafından telafi edilebileceğini ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile velâyet düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci ve 323 üncü maddeleri, 330 uncu maddesi, 336 ncı meddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.