"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/579 E., 2023/575 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/163 E., 2022/792 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davaların reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, sorumluluklarını yerine getirmediğini, başkalarına cinsel içerikli mesajlar attığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmasına, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakaları ile 30.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile özetle; kadının ortak konutu terk ettiğini, aşırı kıskanç olduğunu, boşanma öncesi tüm birikimleri ve ev eşyasını boşalttığını, güven sarstığını, iş hayatını engelleyecek derecede kontrol ettiğini, müsrif olduğunu, iş yerine ait parayı habersiz aldığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını,eşinin rızasını almadan çocuk olmasını engelleyici cerrahi müdahale yaptırdığını, çocuk ile ilgilenmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
Boşanmalarına, 50.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir/iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 650,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
2.Davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf edilmiş olup, İlk Derece Mahkemesince 26.01.2023 tarihli ek karar ile davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinin süresinde olmadığından talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri, velâyet yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının tanık olarak dinlenen annesi beyanında son ayrılıktan 6-7 ay önce davacı ile davalının tartıştıklarını, davacının baba evine gittiğini ancak davalının davacıyı yalvar yakar evine geri götürdüğünü beyan ettiği, yine davalının tanık olarak dinlenen annesi de, davacının son ayrılıktan önce evi terk ettiğini, 4 gün sonra döndüğünü, 6-7 ay kalıp evi yine terk ettiğini beyan ettiğini, her ne kadar davacı kadın ve karşı davacı erkek dava ve karşı dava dilekçelerinde geçen vakıalar sebebiyle boşanmak için dava açmışlarsa da, son boşanma davası açılmadan kadının erkeğin mesajlarını yakalaması sebebiyle tartıştıkları, kadının babası evine gittiği, 4 gün kaldıktan sonra erkeğin barışma talebi üzerine barıştıkları, dolayısıyla bundan önceki tüm olayları affettikleri ya da hoşgörü ile karşıladıkları, bir araya geldikten sonra ise ispatlanan herhangi bir olayın olmadığının anlaşıldığı, yerel mahkeme asıl davanın ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekirken davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yine davacı kadın vekili 23.01.2023 tarihinde yani süresi içinde istinaf dilekçesi sunmasına rağmen davacı kadının istinaf talebinin süresinden sonra yapıldığı bildirilerek istinaf talebinin reddine karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesi ile davacı-karşı davalı kadının, erkeğin kabul edilen karşı davasına yönelik istinaf başvuru talebi ile davalı-karşı davacı erkeğin, kadının kabul edilen davasına yönelik istinaf başvuru taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ve 26.01.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına asıl davanın ve karşı davanın ispatlanamaması nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili; kendi davasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.