"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/419 E., 2023/501 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/195 E., 2022/1028 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, küfür ve hakaret ettiğini, ekonomik, fiziksel, psikolojik ve sözlü şiddet uyguladığını, evdeki eşyaları kırıp döktüğünü belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, 200.000,00 TL manevî, 300.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadın ve kadının ailesinin sürekli aşağıladığını, erkeğin annesi ile birlikte yaşamasından rahatsız olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, çocuğu şiddetli şekilde dövdüğünü, asabi olduğunu, erkeğin annesine hakaret ederek bıçak çektiğini, aşırı kıskanç olduğunu belirterek, kadının davasının reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacının .... isimli şahıs ile ilişkisinin olduğu, tartışma sırasında evin ve davacının eşyalarına zarar verdiği, bu şekilde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinin sona ermesinde tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise kusurunun bulunmadığı
gerekçesi ile kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin davac-karşı davalı anne ...'ya verilmesine, ortak çocuk ile davalı-karşı davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren ortak çocuk ... için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının, babadan alınarak, anneye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-karşı davalının davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği, davayı açtığında vekillerinin Av. ... ve Av. ... olduğu, bu vekillerin davanın açıldığı tarihte usulüne uygun olarak düzenlenmiş vekâletnamelerini dosya sundukları, ancak bu avukatlardan Av. ...'ün baro kaydının olmadığı saptandığı, diğer bir avukat olan Av. ..., 07.07.2021 tarihli dilekçesi ile ... tarafından yapılan işlemlerden haberdar olduğunu, muvafakatinin bulunduğunu belirterek davayı takibe devam ettiği, her ne kadar gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak yalnız baro levhasına kayıtlı avukatlara ait ve Avukatlık Kanunu'nun 35 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca en az üç avukat bulunan yerlerde, baroda yazılı avukatlar (ve dava vekilleri) vekil olarak dava takip etme bakımından bir tekele sahip iseler ve davacı-karşı davalı vekili Av. ...'ün hiç bir baroda kaydının bulunmadığı sabit ise de dava ortak vekâletname ile her iki avukat tarafından birlikte açılmış ve davacının diğer avukatı Av. ...'ın baro kaydının bulunduğu, sunulan vekâletnamesinin boşanma davalarına mahsus özel vekâletname olduğu, Av. ...'ın vekilliğinde usulsüzlük bulunmadığı, bu kapsamda davacının davasının usulüne uygun olarak açıldığı, dava dilekçesinin geçerli olduğu, yerel mahkemece yapılan işlemlerde usulsüzlük bulunmadığı, tarafların arasında uzun zamandır geçimsizlik bulunduğu, davalı-karşı davacı erkeğin gerek HTS kayıtları gerekse kadının delil listesinde yer alan ve celp edilen otel kayıtları uyarınca sadakatsiz olduğu, eşi ile kavga ettiğinde ev eşyalarına ve kadının eşyalarına zarar verdiği, davacı-karşı davalı kadının ise; eşine hakaret ettiği, çocuğuna bağırarak hakaret ettiği, davacı- karşı davalı kadının davasının kabulü kararı yerinde ise de davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddi kararı isabetsiz olduğu, erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu, davalı-karşı davacının kusur tespiti ile karşı davanın reddi kararına dair istinaf başvurularının kabulü ile gerekçenin açıklanan şekilde düzeltilmesine ve davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine dair kararın kaldırılarak karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin ağır kusurlu olması sebebiyle reddine, davalı-karşı davacı erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte kadından kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, erkeğin boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.