"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/605 E., 2023/621 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/312 E., 2022/1057 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini,eşinin yaptığı her harcamayı davalıdan izin alarak yapabildiğini, davalıya hesap verdiğini, davalının hep bireysel olarak hareket ettiğini, küçük kızı doğduğunda nüfusa gidip ... ismini koyduğunu,kadının çocuğun ismini yabancı gibi sonradan öğrendiğini, davalının, müvekkilin sağlık sorunlarına kayıtsız kaldığını, Eminevim'e müvekkilin ziynetlerinin bir kısmı bozdurularak müvekkil adına 16.000,00 TL peşinatla yatırım yaptıklarını, davalının, yatırımı kendisinin de istemiş olmasına rağmen, bir süre sonra üyeliği sonlandırmak için müvekkile baskı yapmaya başladığını, davalı haklı bir sebep yokken sıklıkla yatağını ayırdığını,eşinin annesinden nefret ettiğini, görmek istemediğini beyan ettiğini, ortak çocukların teyzesi ile görüşmesine engel olduğunu, davalının ailesinin ise müvekkile hiçbir zaman sevgi ve saygı göstermediklerini, davalının müvekkile hakaret ve küfürler ettiğini belirterek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, çocuklar için 1.500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkil için 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkil yararına 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının doyumsuz maddî şekilde isteklerinin bulunduğunu, davacının maddî kazancı olmasına rağmen evin giderlerine katılmadığını, sürekli ailesinin evine gittiğini, yemek yapmadığını, ortak çocuğun ismini davalı ve ailesinin koyduğunu, müvekkilin fikrini dahi almadığını, davalı eşin ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, davalının kadınlık vazifelerinde ihmalkar davrandığını, müvekkilin telefonunu karıştırdığını, mesajları babasına gönderdiğini, evin içerisinde bakımsız ve özensiz bir kadın olduğunu, çocuklara karşı ihmalkar davrandığını belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar için 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkil lehine 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; eşine hakaret ettiği, eşinin izin alarak harcama yapmasını ve yaptığı harcamanın hesabının kendisine verilmesini istediği, birden çok kez 2-3 gün süre işlerinin yoğun olduğu gerekçesiyle geceli gündüzlü eve gelmediği, eşini hastaneye götürmeyeceğini söylediği ve eşini, ailesinin hastaneye götürdüğü, eşinin kız kardeşinin düğününde huzursuzluk çıkardığı, sık sık küstüğü, çocukları eşinin babasının hastaneye götürdüğü, ortak çocuklarla teyzesinin görüşmesine izin vermediği, ortak çocukların hastane işleri ile ilgilenmediği ve ihtiyaçlarını karşılamadığı, kullanmış oldukları aracı eşinden habersiz 3. kişiye devrettiği kadının; eşinin ekonomik gücünden fazla para harcadığı, her gün akşam kök ailesinin evine gittiği, akşam yemeklerinin ailesinin evinde yendiği, yemek ve ütü yapmadığı, kök ailesinin evliliğe sürekli müdahale ettikleri meydana gelen geçimsizlikte davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... için aylık 600,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ... için aylık 450,00 TL tedbir, 450,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 29.000,00 TL maddî 27.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı - davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları, lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları, kabul edilen birleşen boşanma davası yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı - davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, velâyet, kabul edilen asıl boşanma davası, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ortak çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir ve iştirak nafaka miktarının az olduğu, ayrıca maddî ve manevî tazminatların miktarınında az olduğu gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, ortak çocuklar için aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, sair istinaf taleplerinin usule ve kanuna uygun olduğundan esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili ;kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazmınatlar, velâyetin anneye verilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.