Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4518 E. 2023/5641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesi kararında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uygun hüküm verdiği ve takdir edilen miktarlarda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/238 E., 2023/702 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminat ve iştirak nafakası talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek;4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 750,00'şer TL tedbir/iştirak nafakası ile 100.000,00'er TL maddî/manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davacı-karşı davalının eşinin ihtiyaçlarıyla layıkıyla ilgilenmediği, birlik görevini yerine getirmediği, kadına ait olan arsa üzerine inşaat veya inşaatlar yapılması esnasında eşine karşı ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı, taşınmazlarla ilgili ortak çocuk Uğur'un da annesine psikolojik şiddet uyguladığı, bu eylemlerin davacı karşı davalı ile ortak hareket etmeleri nedeniyle gerçekleştiği, bu ve benzeri eylemler nedeniyle davalı karşı davacının intihara teşebbüs ettiği, davacı karşı davalının ortak haneyi terk ettiği, bu terk eyleminde davalı karşı davacıya yüklenecek bir kusur bulunmadığı,erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuklar ... ve Dilek'in velâyetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuk...'ın yargılama aşamasında ergin olduğu anlaşıldığından bu çocuğun velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına çocuklar için aylık ayrı ayrı 400,00 TL tedbir - iştirak nafakasına, çocuk... için ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasına, kadın için 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının maddî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.6.2022 tarihli ve 2021/1328 Esas, 2022/1252 Karar sayılı kararında; erkeğe verilen kusurlardan ortak haneyi terk ettiğine ilişkin kusurun ispatlanamadığı halde bu hususta kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, erkek ve çocuk Uğur'un, kadına şiddet uyguladığı, kadının erkeğe hakaret ettiği, intihara kalkıştığı, dükkanın camlarını taşladığı tanık beyanlarıyla sabit olduğu halde bu hususta kadına kusur verilmemesinin hatalı olduğu, geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğunun anlaşıldığı, asıl davanın reddinin hatalı olduğu anlaşıldığından ... erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile erkeğin davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan Dilek'in velâyetinin anneye, çocuk ... açısından yeniden aldırılan SİR raporu doğrultusunda ...'ın velâyetinin babaya verilmesine, velâyeti anneye verilen ortak çocuklardan Dilek için iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, ancak miktarının az olduğu belirtilerek aylık 600,00 TL iştirak nafakası takdirine,kadın yararına maddî tazminat verilmemesinin hatalı olduğu, bu nedenle davalı-davacı kadın lehine 20.000,00 TL maddî tazminata, takdir edilen manevî tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu, erkek için maddî-manevî tazminat verilmemesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.12.2022 tarihli ve 2022/8183 Esas, 2022/10316 Karar sayılı kararı ile; davalı-davacı kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk Dilek yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olup bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu diğer hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadın yararına, boşanmanın fer'î niteliğinde 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ve ortak çocuk Dilek yararına aylık 750,00TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, tazminatların ve iştirak nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.