"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/160 E., 2023/454 K.
DAVA TARİHİ : 27.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/883 E., 2019/831 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 1983 yılında evlendiğini, her iki tarafın ilk evliliklerinden çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin, davacı kadına karşı evlendikleri tarihten itibaren hakaret etmeye, kıskançlığından dolayı da sürekli olarak fiziksel şiddet uygulamaya başladığını, gece vakti evden attığını, çalışarak ailesine maddî anlamda da destek olduğunu, davalı erkeğin ilk eşi ile yeniden görüşmeye başladığını, imam nikahı kıydığını, davacı kadının herhangi bir işte çalışmadığını, oğlunun evinde kalıp ve yine çocuklarının yardımlarıyla geçinmekte olduğunu iddia ederek, davacı kadın yararına aylık 3.500,00 TL nafaka ve 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşine evlilik birliğinin kurulmasından bu yana hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının gerçeklikten uzak olduğunu, her evlilikte olduğu gibi aralarında birtakım tartışmalar olmuş fakat bu tartışmalar hiçbir zaman şiddet ve hakaret boyutuna gelmediğini, davacının çalışmalarının evlilik birliğine hiçbir maddî katkı sağlamadığını, müvekkilinin ilk eşi ile birliktelik yaşadığını iddialarının gerçek olmadığını, ilk eşi ile görüşme amacının tamamen ortak çocuklarının ailevi sıkıntı ve problemlerinin çözümü noktasında olduğunu, davacının hiçbir geliri olmadığı ve geçimini çocuklarının desteği ile sağladığı iddiasının gerçek olmadığını davacının Narlıdere ilçesinde kiracısı olan bir dükkanı ve Balçova ilçesinde ise arsa niteliğinde iki adet gayrimenkulü bulunduğunu, davacının aile ve çevresine karşı sinirli, dominant ve dediğim dedik bir yapıya sahip olduğunu, müvekkilinin evlenip İzmir'e yerleştiklerinde davacının elini sıcak sudan soğuk suya sokmadığını, davacının tartışmadan sonra evden gitmeyi adeta müvekkilini cezalandırma yolu olarak kullanır hale geldiğini belirterek, davacının haksız ve hukuki destekten yoksun olan boşanma, nafaka, maddî ve manevî tazminat talepleri ile birlikte işbu davanın tümden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve fer'îlerine ilişkin kararda delillerin Mahkemece yanlış değerlendirildiği, kusur belirlemesinin hatalı olup maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarlarının şartlarının oluşmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davalı erkeğin belirlenen ve gerçekleşen kusurlarının sabit olduğu, kararda isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek dolaysıyla davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü kusur belirlemesi, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik ispat edilip edilmediği, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.