Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4558 E. 2024/1061 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların beyanları ve tanık anlatımları değerlendirilerek, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu ve boşanmaya karar verilmesinde hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/494 E., 2023/343 K.

DAVA TARİHİ : 08.02.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/104 E., 2020/8 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalının borçlanmayı alışkanlık haline getirdiğini, sürekli bankalardan kredi çektiğini ve bu krediler ödenemediği için eve icra ödeme emirlerinin geldiğini, davalının kumar oynadığını, evini ihmal ettiğini, davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, ilgisiz olduğunu, en son evlilik birliğinin sarsılmasında kusurlu olduğunu ikrar ettiği mektubu bırakarak evi terk ettiğini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek dava dilekçesinin 19.02.2019 tarihinde tebliği ile yasal cevap süresinden sonra 11.07.2019 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı adına çıkartılan davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, ihtiyaç kredisi ve kredi kart borçlarının tamamen davalının evini geçindirmeye çalışmasından kaynaklanmakta olduğunu, davacının davalıyı hor gördüğünü ve psikolojik şiddet uyguladığını, davacının davalıyı evden kovduğunu iddia ederek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddiası, davalının beyanı, tanık anlatımları ve dosyaya yansıyan tüm bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacı ve çocuklarına yönelik bakım görevlerini ihmal etmesi, sebepsiz yere ve tek yanlı kararla ortak konutu terk etmesi, okulun önünde herkesin içinde davacının kolundan tutarak davacıyı çekiştirmesi, davacıya baskı yapması, gelirinden fazla borçlanıp eve icranın gelmesine sebebiyet vermesi davalı için kusurlu davranışlar olarak kabul edilerek davacının kusursuz, davalının ise tam kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında belirlenen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının manevî tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, iddiaları kabul etmediklerini, ortak çocukların yaşları nazara alındığında tercihlerinin sorulmadığını ve çocuklar dinlenmeden karar verildiğini, maddî tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını, tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının fahiş olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî tazminat ve miktarı, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası ve miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen maddî tazminat ve miktarı, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası ve miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, boşanma davasını kabulün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, davalı erkeğe dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davalı tanıklarının dinlenmemesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin kabul edilen tedbir ve iştirak nafakası ile maddî tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174üncü maddesinin birinci fıkrası, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 122 nci, 128 inci, 190 ncı ve 194 üncü, 323 üncü, 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; Tebligat Kanunu'nun 20 ve 21inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.