Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4561 E. 2024/3716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3050 E., 2023/718 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Finike Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/352 E., 2021/425 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararın taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının gelirini ailesi için harcamadığını, şahsi ihtiyaçlarını karşıladığını, evin temizliğini yapmadığını, hakaret ettiğini, başkalarının yanında renjide ettiğini, rızası olmadan tüm itiraz ve karşı koymalarına rağmen kadının bar ve lokallerde sahneye çıktığını, kadının çalıştığı bar ve lokallerde başka erkeklerle sadakatsizliğe varan davranışlara ve ilişiklere girdiğini, 07.08.2019 günü oğlu ile birlikte çalışmadan geldiğini, evin içerisinde kadının kendilerine hakaret ettiğini, evden kovduğunu bu nedenle erkeğin ve oğlunun babasının evinde kaldığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının her iki çocuğunun da tüm okul, iaşe sağlık vs. gibi tüm masraflarını karşıladığını, davacının eve ve çocuklarının giderlerine hiç bir katkısının olmadığını, kızı ile birlikte vakit geçirmek için gittiği aile çay bahçesinde aile arasında türkü söylediğini, başka bir zamanda da halk eğitim merkezi saz kursundan arkadaşları ile birlikte vakit geçirmek için gittikleri aynı çay bahçesinde arkadaş ortamında türkü söylediğini, bunun dışında sahneye çıkıp şarkı söylemediğini, Finike mesire alanında bir kadınla eşini yakaladığını, karşı tarafın sürekli şiddet, hakaret ve tehdit uyguladığını, darp dahi ettiğini belirterek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 7500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, iş bu nafakaların boşanmadan sonra da her yıl enflasyon oranında arttırılmasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve Antalya ili .... ilçesi ... Köyü ... Mevkiinde 996 parsel nolu taşınmazın 12.7090 metre karelik niteliği tarla olan ...'ya ait olan 16/2520 hissesinin 8/2520 hissesini 403 m² tarla vasfında olan taşınmaz üzerine yapılan ev üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eve geç saatlerde geldiği, erkeği sevmediğini söylediği, erkeği eve almadığı ve evin anahtarını vermediği, erkeği ve erkeğin maddî durumunu yetersiz bulduğundan bahisle sosyal ortamlarda aşağıladığı, erkeğin ise kadının ilk evliliğinden olma kızına karşı psikolojik şiddet uyguladığı, kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 5.000,00 TL manevî ve 5.000,00 TL maddî tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, erkek yararına 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebi ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi ve lehine hükmolunan manevî tazminatın miktarı ve aleyhine hükmolunan tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek kadın; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmolunan iştirak nafakası ve lehine hükmolunan tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe belirlenen ve gerçekleşen kusurlar yanında evin giderleri ile yeterince ilgilenmeyerek birlik görevlerinin ihmal etmek kusurunu da eklenmesi gerektiği kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, ağır kusurlu erkek yararına manevî tazminata hükmedilemeyeceği, kadın yararına hükmedilen tazminatlara faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, erkeğin manevî tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminatları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillercince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'a yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.