"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/170 E., 2023/529 K.
DAVA TARİHİ : 26.12.2019-23.01.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/718 E., 2021/806 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın asıl dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ve ailesinin kendisine ve ortak çocuğa baskı yaptığı şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bu nedenlerle kök ailesinin yanına gittiği, davalı erkeğin bu süreçte kendisini aramadığını ortak çocukla görüştürmediğini, davalının kendisini istemediğini, davalının kendisine git dediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 900,00 TL tedbir nafakasına ve 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkeğin karşı dava dilekçesindeki savunmaların kabul etmediğini ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının kök ailesini ziyarete gidip dönmediğini, kök ailesinin davalı erkeğin Derince'ye yerleşmesini istediğini söylediğini, davalı erkeğin bunu kabul etmediğini, kadının boşanmak ve çocuğu almakla tehdit ettiğini, davacı kadının iddialarını kabul etmediği, davacının kardeşinin davalıya hakaret ettiğini, davacı kadının zihinsel problemi olduğunu, davacının bu durumunu davalıdan gizlediklerini, davacının evin işleri ve çocuğun bakımı konusunda ilgisiz olduğunu, davalı erkeğin boşanmak istediğini, davalı erkeğin ortak çocukla ilgili bir baba olduğunu, kadının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin karşı dava dilekçesinde iddia ettiği olaylara ilişkin olarak, evlilik birliğinin devam etmesi, bir kısım iddiaların ise tanıklar tarafından duyuma dayalı olarak aktarılması nedeni ile hükme esas alınmadığı, karşı dava yönünden kadın eşin bir kusuru ispatlanamadığı, davacı kadının fiziksel şiddet gördüğü, vücudunda morartılar bulunduğu ve Ankara'dan otobüsle baba evine gönderildiği, diğer vakaların af kapsamında kaldığı, duygusal şiddetin varlığı kanıtlanmış olmasına rağmen kadın evlilik birliğine devam etmesi dolayısıyla bu vakıanın hükme esas alınmadığı, erkek eşin kadın eşe karşı fiziksel ve psikolojik (baba evine gönderilmekle) şiddet uyguladığı, davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, ... kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 15.000 TL maddî, 15.000TL manevî tazminata karar verilmiş olup ... erkek tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi'nin velâyet yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, çocuğun üstün yararının düşünülmesi gerektiğini bu nedenlerle velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; velâyete ilişkin taleplerinin kabul edilmesine rağmen erkeğin karşı davasının reddine şeklinde hüküm kurulmasının yanlış olduğunu, karşı dava dilekçesinde ileri sürdükleri tüm iddiaların ispat edildiğini, davacı kadının kusurlu olduğunu, mahkemece kusur saptamasının hatalı olduğunu, davacı lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin haksız, yersiz ve fazla olduğunu bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve esasa uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararını velâyet yönünden temyiz ettiklerini ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddedilmesi, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatın haksız ve yersiz olduğundan kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 335 inci ve 336 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür..
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.