"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2766 E., 2023/484 K.
DAVA TARİHİ : 22.09.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nazilli 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/438 E., 2022/341 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde;evliliğin başlarında davalı taraf ve ailesi tarafından tartışmalar başladığını, daha önce 2 kere dava açtığını ancak ailelerin araya girmesi ile vazgeçtiklerini ancak tartışmaların devam ettiği, eve maddî desteğinin olmadığını ve sürekli huzursuzluk çıkardığını, müvekkil küçük de olsa birikim yapmıştır ve davalıda bulunan ve kendisinin de bir kısmını takı olarak hiçbir maddî katkısı olmadığını ve bir sürü krediler çekerek bankalara borçlandığını, gece saatlerine kadar çalıştığını ve bu stresli yaşamında eve gittiğinde bir türlü huzur bulamadığını, son 3-4 senedir evde yemek dahi yapılmadığını, bu sebeplerle davalının kusurlu olduğunu ve onur kırıcı davranışlar nedeniyle maddî ve manevî zarara uğradığından 300.000,00 TL maddî tazminatın ve 200.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kadından davacı erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı dilekçesinde özetle; 40 yıllık evlilik hayatı içinde evlilik birliğinin kendisine yüklediği görev ve gerekleri yerine getirdiğini, esnaf komşularına gösterdiği yakınlığın, sıcaklığın, samimiyetin onda birini dahi evlerinde göremediğini ve çoğu zaman ... tarafından gerek fiziki gerekse ruhsal yönden şiddete maruz kaldığını kendine yönelik "sen kaç paralık adamsın, sana hesap mı vereceğim, siz kimsiniz" şeklinde aşağılayıcı ve onur kırıcı sözlerle evde tartışmalar çıkardığın, bu tartışmaların mahalle komşularının duyduğunu, davalı müvekkilin kendisinde bulunduğu iddia edilen altınların kardeşinin düğününde kaybettiği şeklindeki ... eş tarafından davalı-davacıya karşı atılan iddia olduğunu, yine ... davalıya yönelik çok çirkin ve yakışıksız ithamlar olduğunu, bu sebeplerle davacı-karşı davalı davasının reddini, davacı-karşı davalı olarak açmış oldukları davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarını, boşanma davası boyunca ortak konutun davalı-karşı davacı adına tesisine, davacı karşı davalının davalı-karşı davacının aile bütünlüğü ile kişilik haklarına zarar vermiş olması nedeniyle 500.000,00 TL manevî tazminat, maddî destekten yoksun kalacak olması ve beklenen menfaatlerinin zedelenecek olması ve evlilik birliğinin devamı süresince evliliğe yaptığı katkılar nedeniyle 500.000,00 TL maddî tazminata, davalı karşı davacıdan sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına tensiple birlikte hükmedilmesine, mevcut nafakanın kararın kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı-davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evliliklerinden iki ortak çocuklarının olduğu, ... erkeğin su faturalarını Ziraat Bankası hesabı üzerinden otomatik ödeme ile yaptığı, yeminli ve imzalı tanıkların görgüye dayalı beyanlarına göre; tarafların sık sık tartışma yaşadıkları, tartışmalar sırasında karşılıklı hakaretlerde bulundukları, ... erkeğin evde sebepsiz yere kavga çıkarttığı ve davalı-davacı kadını bıçakla kovaladığı, çekilen krediler nedeniyle tarafların maddî sıkıntılar yaşadıkları, bu konuda ... erkeğin; "siz kimsiniz, size hesap mı vereceğim, bana karışamazsınız" dediği, ... erkeğin berberlik mesleği nedeniyle esnaf olarak geçimini temin ettiği anlaşılsa da birden fazla bankadan kredi çekmesinin tarafların maddî bütünlüklerini bozduğu, ... erkeğin ağır kusurlu olduğu, karşılıklı hakaretler nedeniyle davalı-davacı kadının az kusurlu olduğu sabittir. Taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu gerekçesi ile asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına daha önce takdir olunan aylık 450,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 02.06.2022 tarihi itibariyle aylık 450,00 TL artırılarak aylık 900,00 TL’ye yükseltilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlamak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası takdiri ile işbu nafakanın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, davacı-karşı davalı tarafın maddî ve manevî tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşmadığından ayrı ayrı reddine, davalı-karşı davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı karşı davacı kadın tarafından davacı-karşı davalı erkek aleyhine açılan ziynet eşyasının iadesi davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşturlar.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğu ve davasının reddi gerektiği, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın ve nafakanın yasal şartlarının oluşmadığı, miktarının da fazla olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu gerekçeleriyle istinaf edilmiş, bu hükümler yönünden kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına kusur yüklenmesinin ve erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğu, nafaka ve tazminatların az olduğu, kadının ziynet alacağının reddinin eksik araştırmaya dayalı ve yanlış olduğu gerekçesiyle, kararın bu yönlerden kaldırılması ve yeniden yargılama yapılması talepli olarak istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddine, ziynet alacağı davasına yönelik dosyanın tefrikine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşturlar.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası ile erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak asıl ve karşı davaların kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile nafakaların kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.