Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4566 E. 2024/1198 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, tarafların kusur durumu ve tedbir nafakası miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek, davacı erkeğin evlilik birliğine aykırı davranışları ve davalı kadının kusurunun bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin boşanma ve tedbir nafakasına hükmeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/367 E., 2023/531 K.

DAVA TARİHİ : 24.09.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/256 E., 2020/499 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalı kadının aşırı kıskançlık gösterdiği ve bu yüzden davacının tercümanlık işini yapamadığını, taraflar arasında kültür uyuşmazlığının olduğunu, davalı kadının çalışmadığını, ev işlerini ve şahsi bakımını yapmadığını, sık sık evi terk ederek annesinin evine gittiğini, davalı ve davalının kök ailesinin davacıya hakaret ettiğini, davacı hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu, tarafların fiilen ayrılmış olduklarını, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle davanın kabulünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davalı kadın hakkındaki iddiaları kabul etmediklerini, davacı erkeğin başka bir kadınla yaşadığını, bu kadına harcama yaptığını, borcu ortak çocuğun kredi kartından çektirilen kredi ile kapattırdığını, davacının özür dilediğini aradan 5-6 ay geçtikten sonra davacının bu kez başka bir kadınla yaşamaya başladığını ve internet üzerinden yabancı kadınlarla evlilik birliğine uygun olmayan görüşme yaptığını, davacının eşine ve kızına verdiği maaş kartını iptal ettiğini, maddî ve manevî destek olmadığını, davalının kardeşinin davacının borçlarını kapattığını, davacının davalının çalışmasına izin vermediğini iddia ederek davacının açtığı davanın reddine, davalı için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, davacının ve kızının halen oturmakta olduğu evin içerisindeki eşyalarla beraber davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ev hanımı olması ve davacının çalışmasına rağmen davalının evin temizliğini, ev işlerini yapmaktan kaçındığı; davacının ise Ş. K. isimli kişi ile sadakat yükümlülüğüne aykırı şekilde görüştüğü, mesajlaştığı, evi terkedip davalının ve evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı, davalı tarafa göre daha ağır kusurlu olduğu, tanık İlayda Ç.'nin beyanına göre davacının E. Ö. isimli kişi ile ilişkisinin öğrenilmesinden sonra tarafların tekrar biraraya gelip 3-4 ay birlikte yaşadıkları, davalının, davacı ile E. Ö. Arasındaki ilişkisini affetmiş sayılması gerektiği, az kusurlu kadının boşanma davasına itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, tarafların ve çocuklar için evliliğin devamında fayda bulunmadığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı erkeğin davalı kadını çok kez aldattığının, birlik görevini yerine getirmediğinin ispatlandığı, davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, davalının kusurunun bulunmadığını, ayrıca tedbir nafakası olarak hükmedilen 400,00 TL'nin çok düşük olduğu gerekçeleri ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak ve ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise kadının kusuru bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.