"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/179 E., 2023/333 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/506 E., 2021/839 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, alkol ve uyuşturucu kullandığını, bu nedenle iki kez trafik kazasına neden olduğunu, erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadına psikolojik şiddet uyguladığını, ortak çocuğun yanında kadının boğazına bıçak dayadığını ve ev eşyalarına zarar verdiğini, erkeğin 27.05.2020 tarihinde kadının anne ve babasına hakaret ederek kadına fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin babasının kadını aşağıladığını, erkeğin ortak çocuğu götürmesi nedeniyle kadının ortak çocuğu göremediğini, erkeğin, çocuğu anneye karşı doldurduğunu, sürekli borçlandığını, kadına kredi çektirerek kadını da borçlandırdığını, kadının kişisel eşyalarını almasına izin vermediğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların gelecek yıllarda ne kadar ödeneceğini gösteren belirli bir endekse bağlanmasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının ortak çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, çocukla ilgilenmediğini, 27.05.2020 tarihinde kadının erkeğin boğazını sıkarak erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, kadının psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, muska yazdırdığını, "sen benim hiçbir şeyim değilsin, eşim dahi değilsin, seni sevmiyorum artık, sen adam mısın, senden boşanıp kurtulacağım" dediğini, erkeği sürekli aşağıladığını, eve almayacağından bahisle erkeği tehdit ettiğini, erkekten gizli birikim yaptığını, aile bütçesine katkı sağlamadığını, sürekli cep telefonu ile uzun görüşmeler yaptığını, bu durumun kadının evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmesine engel olduğunu, erkeğe hitaben "sen bana karışamazsın" dediğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı/birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadını darp ettiği, kadının erkeğe "Sen adam mısın" dediği, telefonla fazla ilgilenerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, sosyal inceleme raporundaki tespit ve çocuğun görüşü dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 450,00 TL iştirak nafakasına, tarafların gelirlerinin birbirlerine yakın olduğu ve kadının yoksulluğa düşmeyeceği belirtilerek kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadının nafaka taleplerinin reddi, tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına zaman zaman şiddet uyguladığı, kadının ise telefonla fazla ilgilendiği ancak bu durumun güvensarsıcı davranış mahiyetinde kabul edilmesini gerektirecek içerikte olmadığı; bu suretle erkeğe zaman zaman eşine şiddet uygulamak kusurunun yüklenmesi, kadına kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranış kusurunun ise çıkarılması gerektiği, kusur durumuna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu ve tarafların ekonomik sosyal durumları ve kusur durumuna göre tazminatların az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, çocuk yararına hükmedilen nafakalar, kadının nafaka taleplerinin reddi, tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatların kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarları, velâyet düzenlemesi ve hükmedilen iştirak nafakası miktarları ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.