Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4586 E. 2024/3107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyalarının iadesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/95 E., 2023/305 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/865 E., 2019/896 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet eşyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine ziynet eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin 22.05.2018 tarihinde müvekkilini ve ortak çocuğu evden kovduğunu, müvekkilinin İstanbul'da yaşayan ailesinin yanına gittiğini, erkek eşin; müvekkilinin çalıştığı dönemde aylık aldığı ücretleri elinden aldığını, akrabalarının olumsuz tavır ve sözlerine, haksız eylemlerine göz yumduğunu, onlara karşı müvekkilini ezdirdiğini, müvekkilini eş olarak değil hizmetçi, çocuk bakıcısı olarak gördüğünü, kötü muamele ettiğini, uyuşturucu kullandığını, eve geç saatlerde çoğunlukla da hiç gelmediğini, eve gelmediği zamanlarda da nere de olduğunu müvekkiline söylemediğini, müvekkilinin sorduğunda "evin erkeği benim, bana bu tür soruları soramazsın, evin bir erkeği olur, karnını doyurmuyor muyum yetmez mi, işine gelmiyorsa defol çık git..vs.." diyerek aşağıladığını, baskı kurduğunu, davalının haksız eylemlerine karşı kendisini savunduğunda "Şerefsiz, defol çık git, ikinizide görmek istemiyorum, al piçini git, zaten başka birisiyle evleneceğim" diyerek müvekkilini dövdüğünü, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, telefonunu sürekli müvekkilinden gizlemeye çalışması sebebi ile müvekkilinin, telefonunu niye sakladığını sorduğunda, müvekkiline "kızıp bağırarak, telefonuma bakmana gerek yok, ben sana açıkca söylüyorum, yabancı uyruklu bir sevgilim var, beni bu şekilde kabul ediyorsan et etmiyorsan defol çık git, zaten onunla evlenmeyi düşünüyorum.." diyerek aldattığını itiraf ettiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir, aylık 1.000,00 yada 70.000,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL maddî, 75.000,00TL manevî tazminata, dava dilekçesinde yazılan ziynet altınlarının ve mal rejimi davasına yönelik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 02.07.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet eşyasına yönelik dava dilekçesinde belirttikleri 30.000,00 TL'lik talebi 33.160,00 TL arttırarak toplam 63.160,00 TL değerinde ziynet eşyasının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, davanın yetkili yerde açılmadığını, Konya Aile Mahkemesinin yetkili olduğunu beyan ederek, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, kadının boşanma davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; ortak konuta 2-3 gün gitmeyen, başka kadın ile ilişkisi olan, uyuşturucu kullanan ve kadına hakaret eden erkek eşin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Halil Ege'nin velâyetinin anneye verilmesine, çocuk baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 8.000,00TL manevî tazminata ziynet talebine yönelik davanın kabulüne, mal rejimine yönelik davanın ise tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mal rejimi talebi ile boşanma talebinin aynı dosya içerisinde görülmeyeceğini, müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası ve kabul edilen tüm talepler yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen "uyuşturucu kullandığı" maddî vakıasının görgüye dayalı olmadığı, başkaca delil bulunmadığından çıkarılması gerektiği, ziynet eşyası alacağı talebinin kabulü doğru ise de, dosyaya sunulan fotoğraflar dikkate alınarak yapılan hesaplama yerine davacının beyanı ve soyut nitelikteki tanık anlatımlarına göre karar verilmesinin ve 7 adet çeyrek altının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca alacağın tamamı yönünden dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının da yanlış olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun kusur belirlemesi ile ziynet eşyası alacağı yönünden kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak davacının ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile, 14 ayar, 675.00 TL değerinde inci kolye ve küpe, 22 ayar 15 gr 19.350.00 TL değerinde 6 adet bilezik, 22 ayar 10 gr 4 adet bilezik, 22 ayar 8 gr 1.720.00 TL değerinde 1adet bileklik ve 1.504,00 TL değerinde 4 adet çeyrek altının bedeli olmak üzere toplam 31.849 TL'den 30.000 TL'nin dava tarihinden 1.849 TL'nin ıslah tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kusur belirlemesi ile kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, davanın kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.