Logo

2. Hukuk Dairesi2023/460 E. 2023/3755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, boşanmaya sebebiyet veren kusurun kimde olduğu ve fer'i hükümlerin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1505 E., 2022/1667 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/337 E., 2021/285 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin kadını sürekli kovduğunu, çocuklarla maddî ve manevî olarak ilgilenmediğini, devamlı başkalarına kefil olup borçlandığını, ihtiyaçları karşılamadığını, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, aşağıladığını, kötü davrandığını, sürekli kavga çıkardığını ve en son olayda da hakaret edip şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının evi haksız yere terk ettiğini, evlilik sorumluluklarını yerine getirmediğini, evi ve eşi ile ilgilenmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde kadının fer'î taleplerinin reddedilmesini, erkek lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine ve çocuklarına fiziksel şiddet uygulayan, eşine "seni asarım, keserim, elimden kimse alamaz, gebertirim, öldürürüm, akşama geleceğim sizi sakat eder sakat halinize bakarım" diyen, sinirlendiğinde duvarları yumruklayan, kapıları kıran, eşini sokağa atan, eve birlikte alkol aldığı arkadaşlarını getiren, çocuklarına "siz benim çocuklarım mısınız DNA testi yaptıracağım" diyen, ihtiyaçları karşılamayıp ekonomik şiddet uygulayan ve en son olayda kadının babası ile su kullanımı konusunda tartışıp kadına fiziksel şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, uzman raporları ve çocukların görüşü doğrultusunda çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği ve kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocukları ... ve ...'ın velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, velâyetleri anneye verilen çocukların her biri için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, yargılama sırasında ergin olan ...'in velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... için dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının yaptığı yargılama giderlerinin erkeğe yükletilmesine, erkeğin yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına ve 4.080,00 TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, taraflar arasındaki anlaşmazlıklarda kadının kusurlu olduğunu, kadın tanıklarının yanlı beyanda bulunduklarını, delillerinin toplanmadan eksik araştırma ile karar verildiğini, kadının fer'î taleplerinin reddinin gerektiğini ve erkek aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin delil dilekçesi ile dilekçelerinde dayanmadığı vakıalara ilişkin delillerin ve yine dilekçelerinde göstermediği delillerin toplanmasını talep ettiği, buna rağmen delillerin mahkemece toplandığı, bu delillerin kusur belirlemesinde dikkate alınmamasının doğru olduğu ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek kusurunun bulunup bulunmadığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadına kusur olarak yüklenebilecek vakıa bulunup bulunmadığı, fer'î hükümlerin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.