"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3084 E., 2023/803 K.
DAVA TARİHİ : 27.09.2019-04.11.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/180 E., 2021/545 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evin, çocukların ve müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline kötü muamele bulunduğunu, psikoloji ve fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, küçük düşürücü eylemlerde bulunduğunu, gelirini başka kadınlarla alkollü eğlence mekanlarında harcadığını, müvekkilini sürekli aldattığını, erkeğin iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl enflasyon oranında arttırılmasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız oduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, ortak çocuklarla ilgilenmediğini, çocuklarını ve eşini terk edip ailesinin yanına gittiğini, çocukları dahi arayıp sormadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakası ile müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, işlettikleri fırında çalışanları olan kadına ve müşteri olarak gelen kadınlara karşı tutum ve davranışlarıyla güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, başka kadınlarla alkollü eğlence mekanlarında vakit geçirdiği, başka kadınlarla gezdiği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığının sabit olduğu, erkeğin kadına kusur olarak atfettiği olayları ispatlayamadığı, erkeğin kusurlu davranışları sebebi ile birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının anlaşıldığı, sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşı ve tarafların ayrılık sürecinde çocukların baba yanında kalması, çocukların velâyete esas beyanları ve kadının velâyet talebinin olmaması dikkate alınarak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve lehlerine tedbir ve iştirak nafakasına, kadının sabit ve düzenli bir işi ile gelir getirici mal varlığının bulunmadığı, kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumu göz önüne alınarak kadın lehine yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan ve boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminata, karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın ehine aylık 150,00 TL olarak takdir edilen ve 01.10.2021 tarihli ile aylık 450,00 TL'ye artırılan tedbir nafakasının mükerrer tahsil edilmemek kaydıyla kararın kesinleşmesine kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen yıllık üretici fiyat endeksi oranında artırılarak devamına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, koşulları oluşmadığından erkek lehine tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek olan kadın lehine yoksulluk nafakası verildiği halde, kadının iştirak nafakası ile sorumlu tutulması doğru değil ise de, bu yönden kadının istinaf başvurusu bulunmadığından yanlışlığa değinilmekle yetildiği, erkeğin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında erkeğin karşı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, asıl ve karşı davanın kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.