"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1821 E., 2022/1729 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karamürsel Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/181 E., 2021/310 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, asıl davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında evliliğin ilk gününden itibaren geçimsizlik olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kadının fazla kıskanç olduğunu, çocuklarla ilgilenmediğini, erkeğe ve erkeğin ailesine karşı hakaret ettiğini tarafların 4 aydır ayrı yaşadıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin bağımsız konut açılmadığını, başka kadınlarla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde güven sarsıcı davrandığını, kadını Erzurum'a cebine harçlık dahi koymadan evliliği sonlandırma amacıyla gönderdiğini, evlilik birliği içerisinde anne, eş ve gelin olarak görülmediği, kadına karşı şiddet, küfür ve hakaret ettiğini ileri sürerek asıl davanını reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklardan her biri yararına aylık 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin eşi hakkında "ben ...'ı Erzurum'a gönderdim, artık ...'ı istemiyorum" dediği, böylece erkeğin evlilik birliğine sahip çıkmadığı, kadının Erzurum'a gönderilme eylemi ile evliliğin fiilen bitirildiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, dosya kapsamındaki delillerden kadına atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakası ödenmesine, ortak çocukların annelerini istemediğine yönelik beyanları ile babanın ortak çocuklardan ayrı evde yaşıyor oluşu ve erkeğin de velâyet görevini yeterince ifa edemediğinin dosya kapsamından anlaşılmış olması karşısında anne ve babanın ortak çocuklar üzerindeki velâyetlerin ayrı ayrı kaldırılmasına, ortak çocukla Hümeyra ve...'a vasi atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulmasına, velâyeti kaldırılan çocuklarla hem anne hem baba arasında kişisel ilişki tesisine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; nafaka ve tazminatların miktarı ile velâyet düzenlemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur tespiti ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ilişkin şartların gerçekleştiği, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarlarının hakkaniyete ve tarafların sosyal durumlarına uygun olarak belirlendiği, ancak velâyet düzenlemesine tabi ortak çocuklar Hümeyra ve...'ın sosyal inceleme raporundaki tespitler ile ortak çocukların beyanları doğrultusunda velâyetlerinin babaya verilmesi gerektiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, çocukların yaşlarına göre fiilen baba yanında yaşamamalarının velâyetin babaya verilmesine engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle gerekçesiyle erkek vekilinin velâyete ilişkin istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi'nin velâyete ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuklar Hümeyra ve...'ın velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, erkeğin sair, kadının tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ortak çocukların baba yanında değil, babaannelerinin yanında kaldıklarını, babanın ortak çocuklar ile yeterince ilgilenmediğini, dava sürecinde çocukların annelerine karşı olumsuz şekilde doldurulduğunu, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olmasına karşın kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın velâyet düzenlemesi, hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davası neticesinde kusuru bulunmayan kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 323 üncü ve 324 üncü ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.