Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4620 E. 2023/6053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleşmiş olması, davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ve Türkiye'de tanıma ve tenfize engel bir durumun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/415 E., 2023/462 K.

...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/56 E., 2022/1031 K.

Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın .kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile Avusturya Cumhuriyeti Innsbruck Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin 12/06/2017 tarih 33 C 26/14 y veya 33 C 17/16 b sayılı ve 02.03.2018 kesinleşme tarihli kararı ile boşandıklarını belirterek yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde;tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin yanlış bildirildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, Sakarya Aile Mahkemesinde açtığı çekişmeli boşanma davasının halen devam ettiğini, derdestlik itirazında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2020 tarih ve 2019/695 Esas, 2020/20 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafın sunmuş olduğu delillerden ve dosya içerisine alınan ve Avusturya Cumhuriyeti Innsbruck Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin 12.06.2017 tarih 33 C 26/14 y veya 33 C 17/16 b sayılı ve 02/03/2018 kesinleşme tarihli kararının Türkçe yeminli tercümesi ile kesinleşme şerhinin bulunduğu, nüfus aile kayıt tablosu incelendiği, tarafların yabancı mahkemece boşanmalarına karar verildiği, davalının itirazının bulunmadığı, yabancı mahkeme hükmünün kesinleştiği anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tebligatın usulsüz olduğunu, adresinin yanlış bildirildiğini, usulsüz tebligat nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, Sakarya aile mahkemesinde açtığı çekişmeli boşanma davasının halen devam ettiğini, derdestlik itirazında bulunduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 14.01.2022 tarih ve 2020/1089 Esas, 2022/35 Karar sayılı kararı ile; somut olayda, dava dilekçesinin kadının ... adresine çıkarıldığı, yapılan tebligatta davalının yurt dışında olduğunun ve tanınmadığından iade edildiğinin belirtildiği, bunun üzerine, davalının Bahçelievler mahallesindeki adresine tebligat çıkartıldığı, bu tebligatın da iade geldiği, davacı vekilinin de davalı kadının başka bir dosyaya sunduğu 2016 tarihli vekâletnamesini sunarak vekâletnamede bulunan adrese tebligat kanunun 35 inci maddesine göre tebligat çıkartılmasını talep ettiği, bu talep üzerine Mahkemece kadının bildirilen adresine7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre tebligat yapıldığı, 35 inci maddeye bakıldığında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.(Değişik fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./9.mad.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." denmekte olup, ilgilinin adresine iş bu dava dosyasında usulüne uygun şekilde yapılan bir tebligatın olması halinde, bu adrese çıkarılan sonraki tebligatın iadesi gelmesi üzerine 7201 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre tebligatın yapılabileceği, oysa ki dosyada bildirilen adrese daha önce yapılan usulünce bir tebliğin bulunmadığı, 7201 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin yanlış uygulandığı, davalı kadının istinafında belirttiği üzere, davalı kadına, usule uygun şekilde tebligat yapılmayarak davalının savunma hakkının kısıtlandığı, bu haliyle, dilekçeler teatisi henüz tamamlanmadığından, gösterilen sebeple, davalının sair istinaf talepleri incelenmeksizin, emredici usul hukuku kurallarına aykırılık halinde, deliller toplanmış ve değerlendirilmiş kabul edilemeyeceğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulüne uygun şekilde, davalı kadının istinaf dilekçesinde bildirmiş olduğu adrese tebligatın yapılarak, dilekçelerin teatisi aşaması, ön inceleme ve tahkikat aşamaları tamamlanarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın sunmuş olduğu delillerden ve dosya içerisine alınan ve Avusturya Cumhuriyeti Innsbruck Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin 12.06.2017 tarih 33 C 26/14 y veya 33 C 17/16 b sayılı ve 02/03/2018 kesinleşme tarihli kararının Türkçe yeminli tercümesi ile kesinleşme şerhinin bulunduğu, nüfus aile kayıt tablosu incelendiği, tarafların yabancı mahkemece boşanmalarına karar verildiği, davalının itirazının bulunmadığı, yabancı mahkeme hükmünün kesinleştiği anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; önceki istinaf başvuru dilekçesindeki usulsüzlük iddiasını yinelediği, taraflar arasındaki boşanma davası İnssbruck Mahkmelerinde görüldüğünü, dava dilekçesinin tebliğ şekli Tebligat Kanununda belirtildiği şekilde usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebligat nedeniyle yargılama boyunca savunma hakkının kısıtlandığı, tebligatın iptal edilmesi gerektiği, müvekkil ve davacı tarafların Sakarya 1. Aile Mahkemesinin 2015/819 Esas sayılı dosyası kapsamında kesinleşmediğini, hali hazırda görülmekte olan boşanma davası sonuçlanmadığını, aynı konu ve sebeple dava açılamayacağı, derdestlik iddiası ile de davanın reddedilmesini gerektiğini ileri sürerek kabul edilen dava yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı sonrası Mahkemece davalı kadına dava dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği ve kadının kendisini vekil ile temsil ettirdiği, davalı vekili huzurunda yargılamanın sonuçlandırıldığı, bu sebeple davalı kadının istinafta savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin beyanının dinlenemeyeceği, İstinafta bahsi geçen, Sakarya 1. Aile Mahkemesi'nin 2015/819 Esas, 2019/354 Karar sayılı ilamda davacı ...'ün davadan feragati nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, feragat verildiği anda kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından, derdestlik itirazının dinlemeyeceği, bu sebeple yerel mahkemece, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına karar verilmesinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı kadının tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...