"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2355 E., 2023/474 K.
DAVA TARİHİ : 08.03.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/211 E., 2021/1062 K.
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1986 yılında evlendiğini, kadın tarafından erkek aleyhine 08.03.2021 tarihinde boşanma davası açıldığını ve ilgili davanın halen derdest olduğunu, tarafların evlilik birliktelikleri boyuncu davacı kadının, davalı erkek ile birlikte pazarcılık ve çiftçilik yaptığını, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, dava konusu İzmir İli Kemalpaşa İlçesi Akalan Mahallesi 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, .... plaka sayılı traktör, römork, beşli ve sekizlik pulluk, kazayağı, hidrolik çapa, karık sürme makinesi, İzmir İli Buca İlçesi Ufuk Semt Pazarındaki pazar yeri, muhtelif bankalarda bulunan paraların evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve kadının mal rejiminden doğan hakkı olduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davalı erkeğin tespit edilemeyen mallarının da işbu davanın konusu edilmesi gerektiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava değerinin gerçek değerinin dava tarihinde belirlenmesinin mümkün olmaması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tarafların İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2014/918 Esas, 2015/45 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflar arasında derdest olan boşanma dava dosyasının bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen ve imzalanan protokol hükümleri uyarınca tarafların birbirlerinden eşya ve mal alacağının bulunmadığını, ilgili kararın kesinleştiğini ve bu davada, davacı kadının kendisini vekil marifetiyle temsil ettirdiğini, dava konusu edilen mallar üzerinde davacı kadının herhangi bir hakkı bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların 1986 yılında evlendiği, 25.02.2014 tarihinde açılan dava ile anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünde, birbirlerinden katkı payı alacağı talep etmediklerinin belirtildiği, yargılama sırasında alınan beyanlarında ise eşya ve mal varlığına ilişkin hiçbir mal ve alacak talep etmediklerini belirttikleri ve tarafların anlaşmalı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili geleceğe yönelik bir anlaşma yaptıkları, aynı zamanda kesinleşen anlaşmalı boşanma kararının hüküm kısmının iki numaralı bendinde tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak katkı payı alacağı talep etmediklerinin belirtildiği ve kararın bu hali ile kesinleştiği, davayı sonuçlandırmaya yeterli kesin delilin varlığı tespit edildiği için dava dilekçesinde talep edilen delillerin toplanmadığı, davacı kadının anlaşmalı boşanma davasındaki beyanları ve protokol hükümleri ile bağlı olduğu, gelecekte mal rejimine yönelik dava açma hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tarafların 2014 yılında açılan ve kabul ile sonuçlanan boşanma davasından sonra bir araya geldiği ve birlikte yaşadıkları, davalı erkeğin yeni kusurlu davranışlarının ortaya çıkması sebebiyle davacı kadın tarafından davalı erkek aleyhine boşanma davası açıldığı, ilk boşanma davasında verilen kabul kararının davacı kadının bilgisi olmadan kesinleştirildiği, taraflar arasında yapılan protokolün geçerliliğini yitirdiği, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve deliller, gerek boşanma gerekse eldeki dosya kapsamı karşısında, tarafların boşanmalarına ilişkin İzmir 16. Aile Mahkemesinin 29.01.2015 tarih ve 2014/918 Esas, 2015/45 Karar sayılı kesinleşen kararı ile kararın eki sayılan ve tasdikine karar verilen protokol ile duruşmada alınan beyanlarında "...katkı payı talebimiz yoktur..." "...eşya ve malvarlığına ilişkin hiçbir hak ve alacak talebimiz yoktur..." şeklindeki ifadelerin mal rejiminin tasfiyesi bakımından bir düzenlemeyi içerdiği, bu beyanların kendilerini bağlayacağı, tek taraflı olarak bu beyanlardan dönülemeyeceği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 29 uncu maddesi hükümleri uyarınca İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanma dosyasındaki beyanlara, protokole ve boşanma kararına değer verilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma dava dosyasındaki protokoldeki düzenlemeye, duruşmadaki taraf beyanlarına ve boşanma kararına göre tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı hakları istemelerinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 29 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 225 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.