Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4624 E. 2023/3300 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması talebinin kapsamı ve koşullarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/391 E., 2023/678 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/224 E., 2022/934 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile velâyeti anne ve babasında olan ortak çocukla dede ve anneannesi arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle hükmün tüm yönlerden kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile velâyeti anne ve babasında olan ortak çocukla dede ve anneannesi arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dede ve anneanne vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Hilal'in davacıların öz kızları olduğunu, davalıların evli olduklarını ve bu evliliklerinden 2012 doğumlu ... ... isminde ortak çocukları olduğunu, torunlarına 4,5 yaşına kadar davacıların baktığını, ancak yaklaşık iki üç seneden bu yana davalıların ortak çocukla davacıların görüşmesine izin vermediğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi hükmü gereği davacılar ile torunları olan 2012 doğumlu ... ... arasında ara tatiller ve yaz tatillerini de kapsayacak şekilde her ayın belirli bir hafta sonu olmak üzere ve bir gün süreyle yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar anne ve baba vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan Süheyla'nın tarafların ortak çocuğuna altı ay süreyle ücretli baktığını, bu dönemde ortak çocuğun çok korkak ve tedirgin olduğu, en ufak bir tıkırtıda titreme ve zıplama, kapı arkalarına saklanma ve tırnaklarını yeme gibi psikolojik olarak olumsuz tepkiler göstermeye başladığını, davacı ...'nin ise çocuğu izin almadan dışarı çıkardığını, dışarıda birileri ile kavga ettiğini ve kanlar içinde kalması nedeniyle hastanelik olduğunu, alkol, kumar ve tefecilik gibi tehlikeli işlerle uğraştığını, davalıların, davacıları düzelmeleri konusunda uyardıklarını, aksi taktirde çocuk ile görüşemeyeceklerini söylediklerini, davacıların söz verdiğini ancak aynı davranışları sergilemeye devam ettiklerini, hatta davacı ... yüzünden davalılardan Orhan'ın da tehdit edildiğini, bu sebeple davacılar ile görüşmeme kararı aldıklarını, davacıların okul çıkışı çocuğu zorla servisten almaya kalkıştıklarını, ancak servis görevlisinin bu duruma izin vermediğini, çocuğunda davacılar ile görüşmek istemediğini, çocuğun her anlamda olumsuz etkilendiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.04.2021 tarih ve 2019/854 esas 2021/139 karar sayılı kararı ile tarafların beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davalıların ortak çocuğu ... ...'ın 22.08.2012 doğumlu olduğu, davacıların torunu olduğu, davacıların torunu ... ...'ı bir süre bakıp büyüttükleri, ancak daha sonra davalıların çocuğu davacılara göstermedikleri, çocuğun üstsoyu ile bağının tamamen kopmaması için davacıların torunu ile görüşebilme isteği yerinde görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile davacılar ile ortak çocuk 2012 doğumlu ... ... arasında her ayın 1 inci Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 10.00'a kadar yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2022 tarih ve 2021/1344 esas 2022/555 karar sayılı kararı ile davalılar vekilinin son duruşmada esasa ilişkin beyanda bulunmak üzere süre talep etmesine rağmen, talebe ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden ve aynı duruşmada tahkikatın bittiği ve sözlü yargılamaya geçildiği belirtilerek sözlü yargılamada tarafların son sözleri de sorulmadan karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, kabule göre de; 18.08.2020 tarihli uzman raporunda, küçük ile davacılar arasında dini bayramların ikinci günü saat 12.00 ile 16.00 arasında sınırlı tutulacak şekilde kişisel ilişki kurulabileceği belirtildiği halde, rapora neden itibar edilmediğinin gerekçesi yazılmayarak mevcut kişisel ilişkiye karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle; davalılar vekilinin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılmasına, yukarıda tespit edilen hususlar doğrultusunda yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre usulüne uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, iddia edilen hangi vakaların sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak suretiyle, yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak şekilde karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davalıların ortak çocuğu ... ...'ın 22.08.2012 doğumlu olup davacıların torunu olduğu, davacıların torunu ... ...'a bir süre bakıp büyüttükleri, ancak daha sonra davalıların çocuğu davacılara göstermedikleri, çocuğun üstsoyu ile bağının tamamen kopmaması için davacıların torunu ile görüşebilme isteği yerinde görüldüğü, davacılar ile torunları arasındaki kişisel ilişkinin aile bağlarını güçlendirmek ve geliştirmek, torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerektiği ve sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak davanın kabulü ile velâyeti davalı anne ve babada bulunan 22.08.2012 doğumlu çocuk ... ile davacılar anneanne ve dedesi arasında her ayın 1 inci Cumartesi günü saat 10.00 ile Pazar günü saat 12.00'ye kadar, Dini Bayramların 2 nici günü saat 10.00 ile 3. üncü günü saat 12.00'ye kadar yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ortak çocuk ve davacılar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tanık beyanlarının çelişkili olduğu ve hükme esas alınamayacağı, alınan sosyal inceleme raporlarında daha kısıtlı bir kişisel ilişki kurulmasının çocuk yararına olacağı belirtilmesine rağmen kapsamlı bir kişisel ilişki tesis edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki deliller, tarafların birbirleriyle görüşmüyor olması, çocuk ile davacı anneanne ve dedenin de aynı şekilde uzun zamandır görüşmemiş olmaları ve alınan sosyal inceleme raporları birlikte değerlendirildiğinde, sadece dini bayramlarda yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına olacağı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince hem dini bayramlarda hem de ayda bir defa yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle; davalılar vekilinin kişisel ilişki günlerine yönelik istinaf başvurusun kabulü ile kabul edilen yönden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, velâyeti davalı anne ve babada bulunan 22.08.2012 doğumlu çocuk ... ile anneannesi ve dedesi olan davacılar arasında dini bayramların 3 üncü günü saat 10.00 ile 17.00 saatleri arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına, davalılar vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğunu, davacıların torunları ile kurulan kişisel ilişki süresinin azaltılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun üstün yararına aykırı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden kararın bozulması talep edilmiştir.

2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle; davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar ie torunu arasında kişisel ilişki düzenlenmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.