"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/693 E., 2023/640 K.
DAVA TARİHİ : 07.05.2021-19.10.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/316 E., 2023/46 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve kişisel ilişki tesisi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, müvekkiline sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, Türkiye'ye geldiklerini ancak erkeğin ailesini bırakıp Irak'a gittiğini, çocuklar ve eşi ile ilgili resmi işlemleri de yapmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... kadın vekili birleştirilen davaya cevap dilekçesinde: erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, erkeğin müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilinin ve ortak çocukların ... güvenliğinin olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek, davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava dilekçesinde, kadının ortak çocukları müvekkilinden kaçırmak suretiyle Türkiye'ye getirdiğini ve çocukları göstermediğini, Irak Mahkemesi'nden aldığı karar ile çocukların velâyetinin müvekkiline verildiğini, kadının Amerika'ya gitmeye çalıştığını beyanla çocuklar ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların Irak devleti vatandaşı olduğu ve ortak milli hukuk aile kanunlarının Türk Hukuk Sistemine aykırılığı nedeniyle Türk Hukuku'nun uygulanması gerektiği, erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve çocuklar ile ilgilenmediğinin anlaşıldığı, boşanmaya sebep olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin Irak devletinde velâyet hakkının kendisine verildiğini ileri sürmüş ise de, çocukların dinlenmeden verilen kararın çocukların üstün yararına olmadığı, alınan sosyal inceleme raporu ve çocukların rapordaki beyanları göz önüne alınarak velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile yatısız kişisel ilişki tesisine, birleşen davanın kabulü ile ortak çocuklar ile davacı baba arasında yatısız kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, tarafların milli hukukunun uygulanması gerektiğini, Irak devletinde ortak çocukların velâyetinin babaya verildiğini dair kararın dikkate alınmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların ikisinin de Irak uyruklu oldukları ve kadının Türkiye'de mülteci konumunda bulunduğu, bu nedenle davanın tarafları bakımından "Yabancılık" unsuru taşıdığı, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümlerinin, eşlerin ortak milli hukukuna tabi olduğu, İlk Derece Mahkemesince dosya içerisine tercüme ettirilerek getirtilen Irak ülkesine ait boşanma hukukuna ilişkin hükümler incelendiğinde kadın ve erkeğe eşit haklar tanımadığı, tarafların ortak milli hukukunun Türk kamu düzenine aykırı olduğu, buna göre Türk hukukunu uygulama kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının boşanma davasının kabulünde bir hata bulunmadığı, çocukların velâyetinin babaya verilmesine ilişkin yabancı ilama uyulmayıp çocukların üstün yararı gözetilerek yapılan velâyet düzenlemesinde de bir hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, davada tarafların ortak milli hukukunun uygulanması gerektiğini, Irak devletinde ortak çocukların velâyetinin babaya verildiğine dair kararın dikkate alınmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, boşanma, kusur belirlemesi, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında tarafların ortak milli hukukunun uygulanması gerekip gerekmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, tarafların kendi ülkelerinde verilen velâyet kararının esas alınıp alınamayacağı, kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 5 inci ve 14 üncü maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 336 ncı madesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.