"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1545 E., 2023/241 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/966 E., 2020/155 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında evlenen tarafların bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik sonrasında hiç çalışmadığını, müvekkiline hakaretler edip, şiddet uyguladığını, ev eşyalarını ve telefonları kırdığını, iş bulunmasına rağmen çalışmadığını, borçların çoğalması nedeniyle müvekkilinin yüzüklerini, bileziklerini ve cep telefonunun çalarak sattığını, öfke kontrolü sorunu olduğunu, hamilelik döneminde eşinin hastane masraflarını bile karşılamadığını, dövdüğünü, evden kovduğunu, dayanamayan müvekkilinin ailesinin yanına gittiğini ancak hamileliği ve eşinin çalışacağı sözü üzerine geri döndüğünü, davalının yine çalışmadığını, aynı tutum ve davranışlarına devam ettiğini, bebeğe dahi masraf yapmadığını, uygun bir ev ortamı sağlamadığını, müvekkilinin ayrılması sonrasında küfür ve hakaret içeren mesajlar gönderdiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 700,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00'er TL maddî-manevî tazminata, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL ziynetin müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, iddiaların gerçek dışı olduğunu, eşinin annesi ve kız kardeşlerinin yönlendirmesiyle dava açtığını, ailesinin evliliğe karıştığını, kayınvalidesinin kendisine saldırıp ağır küfür ve hakaret ettiğini, ufak bir tartışmada eşinin telefonunun kırdığını, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin düzenli bir işte çalışmadığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu,davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, babayla kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 150,00 TL tedbir, 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00'er TL maddî-manevî tazminata, ziynet eşyasına ilişkin davanın harç yatırılmadığından açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminatın esası ve miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya neden olan olaylarda erkek tam kusurlu kabul edilmesi gerekirken kusurlu olduğu yönündeki gerekçenin yanılgı olarak değerlendirildiği, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddesi hükmü uyarınca kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının yerinde, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu neticesine varıldığından davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarına, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile çocuk yararına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren 25.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminatın esası ve miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.