Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4669 E. 2024/3262 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka miktarı, maddi ve manevi tazminat miktarı ve ziynet eşyalarının iadesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğuna dair kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu, ziynet eşyalarının iadesi yükümlülüğünün varlığı hususlarında yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1591 E., 2022/2098 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1265 E., 2021/774 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut tahsis etmediğini, eşi ve ailesi tarafından baskı ve zulüm gördüğünü, aşırı sorumsuz olduğunu, eşine ve evine ilgisiz olduğunu, müvekkiline hizmetçi muamelesi yaptığını, küçük düşürücü hareket ve sözler sarf ederek onurunu kırdığını, kumara olan düşkünlüğü nedeniyle birçok kez kazandığı paraları batırdığını, evliliğin ilk yıllarından bu yana bir çok kadınla ilişkisi olduğunu, müvekkilini ters ilişki için zorladığını, cinsel şiddet uyguladığını, eşi hakkında yakışıksız kelimeler kullanarak çocuklarını müvekkilinden soğutmaya çalıştığını, çocuklar istediğini yapmadığı zaman para vermeyerek tehdit ettiğini, en son Kurban Bayramında köye müvekkilinin ailesin gittiklerinde, müvekkilinin bir süre ailesi ile kalmak istediğini söyleyince, kalması için izin vermediğini, çocukların yanında küfür edip hakarette bulunduğunu, boşanmak isteğini söyleyen müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse şimdilik 1.000,00 TL üzerinden yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediklerini, kadının evlilik birliği içerisinde kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkiline ve ailesine hiçbir zaman saygı göstermediğini, sözlü, fiziksel ve psikolojik şiddette bulunduğunu, ailesinin de müvekkiline küçük düşürücü, onur kırıcı ithamlarda fiziksel şiddet ve tehditte bulunduğunu, müvekkilinin aldatıldığı düşündüğünü, evlilik birliği içerisinde davacıda bulunan ziynet eşyalarının büyük bir kısmının müvekkilinin ailesinden ayrı bir eve taşınıldığı dönemlerde geçim sıkıntısı çekilerek satıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, boşanmanın fer'îsi olan taleplerinin reddine, müvekkili yararına 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına ve çocuğa şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, gece kahveden eve geç geldiği, eve para bırakmadığı, kadına evden çık git dediği, annesinin eşine karşı davranışlarında annesine müdahale etmediği, eşini korumadığı, kadının da erkeğe karşı " sen sus, konuşma, ne anlarsın " gibi kaba kelimeler kullandığı, kırıcı konuştuğu, evliliğe annesi ve akrabalarının müdahalesine izin verdiği, eşinin yüzüne şekerliği fırlattığı, kadının mesajlaştığı iddialarının duyuma dayalı olması ve mesaj içerikleri konusunda açıklık bulunmaması, yine kadının akrabalarının erkeği tehdit etmeleri olayının kadının kışkırtması ile gerçekleştiğine ilişkin görgüye dayalı tanıklık bulunmadığından ispatlanamadığı, bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, ortak çocuğun annenin bakım ve gözetiminde olduğu, çocuğun annenin bulunduğu ortama alıştığı, annenin bakım ve gözetim yükümlülüklerini yerine getirmekte bir ihmalinin, yetersizliğinin bulunmadığı idrak çağındaki çocuğun beyanları da dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, ziynet eşyalarının bir takım masraflar için bozdurulduğu ve davalı erkek tarafından ziynetlerin geri iade edilmemek şartı ile davacı kadından alındığının ispat edilemediği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına hükmedilmiş olan aylık 200,00 TL tedbir nafakasının 24.03.2021 tarihi itibariyle aylık 350,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, yargılama sırasında reşit olan ortak çocuk Emirhan için talep edilen nafaka ve velayet talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına erkek eşin manevi tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin kabulü ile, tespit ve talep edilen altın ve paraların aynen iadesine mümkün olmaması halinde 34.634,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların esası ve miktarı, nafaka ve kabul edilen ziynet eşyası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespitinde ve nitelendirmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmediği, çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların esasları ve miktarları yerinde olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu kabul edilen erkek yararına tazminat isteme koşulu oluşmadığından erkeğin manevî tazminat talebinin reddi yerinde olduğu, Mahkemece kararın dayandığı yasal gerekçelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunda denetime elverişli ve hüküm tesisine yeterli değerlendirmeler ve tespitlere göre erkeğin ziynetleri iade yükümlülüğünün bulunduğuna ilişkin sonuç kararında bir isabetsizlik ve yanlışlık bulunmadığı ancak davacı kadının dilekçesinde talep etmediği ıslah ile talebini genişlettiği 1.000,00 TL nakit paranın iadesine karar verilmesi isabetli görülmediği gerekçesi ile; erkeğin kabul edilen ziynet eşyalarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendi kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin kabulü ile tespit ve talep edilen altının aynen iadesine mümkün olmaması halinde 33.634,00 TL bedelin ödenmesine, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddeleri, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.