"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/948 E., 2023/78 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/762 E., 2019/650 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, hakaret ve küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve .. isimli kadınla birlikte yaşadığını iddia ederek; zina hukuki nedeniyle, mümkün olmaz ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetin annelerine verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu kadının, müvekkilini tehdit ettiğini kıskanç olduğunu ve baskı yaptığını, müşterek ikametgahı Çorlu' ya ailesinin yanına taşıdığını, müvekkilinin de işten ayrılarak yanına gelmesini aksi halde "boşanacağım" diye tehdit ettiğini, kadın ve ailesinin aşağılayıcı hareketlerinden dolayı müvekkilinin kabul etmediğini, kadın boşanma davası açtıktan sonra birlikte karı- koca ilişkisi yaşadıklarını ve kadının müvekkilini af ettiğini, davanın konusuz kaldığını iddia ederek; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kırıkkale 1.Aile Mahkemesi'nin 2017/522 E-2018/707 K. sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere erkek eşin dava dışı kadınla sadakat yükümlülüğünü ihlal eder şekilde duygusal birliktelik yaşadığı, ancak zina olgusunun sunulan delillerle ispatlanamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden erkeğin tam kusurlu olduğu, erkek eşin karşı dava dilekçesinde kadına izafe ettiği kusurları ispat edemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği,ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkek eşin karşı davası ile kadının zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden ayrılması hukuki nedeni ile açılan, boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 400,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkek eşin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuklar için tedbir-iştirak nafakaları ile maddî-manevî tazminat miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafakalar, karşı davanın reddi ile manevî tazminatın reddi yönünden yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3.Davalı- davacı erkek vekilinin 04.06.2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; boşanma yönündeki kararı kabul ettiklerini, boşanmaya ilişkin istinaf isteminden feragat ettiklerini, boşanmanın kesinleştirilmesini, tazminat, nafaka ve diğer fer'îlere yönelik istinaf taleplerinin değerlendirilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve ortak çocuk ... yararına hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf edilmeyerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ve ortak çocuk ...'ın iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk ... yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuk Melih için iştirak nafakasına yönelik konusuz kalan istinaf talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı, karşı davanın reddi ile reddedilen manevî tazminat talebi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin reddedilen boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.